Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR – Dış İşleri Bakanı Hakan Fidan, İzmir Ticaret Odası (İZTO) tarafından düzenlenen ‘İzmir İş Dünyası Buluşması’na katıldı.
Buluşmaya Bakan Fidan’ın yanı sıra; İzmir Valisi Süleyman Elban, Cumhur İttifakı Konak Belediye Başkan Adayı ve İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ile çok sayıda oda temsilcisi katıldı.
Buluşmada konuşan Yorgancılar, önemli açıklamalarda bulundu. BİZİM DIŞIMIZDA GELİŞEN BU TÜR RİSKLERİ DİKKATE ALDIĞIMIZDA
Dünyanın içinden geçtiği siyasi ve toplumsal olarak atılan her adımın sanayiyi direkt etkidiğini söyleyen Yorgancılar, “Sizleri, İzmir’de ilk kez ağırlamaktan dolayı çok mutluyuz. Hoş geldiniz. İş dünyası olarak; konularımızdan dolayı Ticaret, Sanayi, Çalışma, Çevre, Hazine ve Maliye Bakanlarımızla yoğun temas içinde olmakla birlikte, şahsen Dışişleri Bakanımız olarak sizlerle de temas içinde olmayı çok önemsiyorum. Çünkü; dünyanın içinden geçmekte olduğu süreçte, siyasi ve toplumsal olarak atılan her adım sanayimizi de direkt etkilemektedir. Son dönemde artan jeopolitik birliktelikler ve korumacılık özellikle bölgesel güç bloklarına ve yeni koridor anlaşmalarına evrilerek, ticarete yön vermektedir. Çin-ABD, Rusya-Ukrayna ve İsrail-Filistin örneklerinden de deneyimlediğimiz gibi sıcak ve soğuk çatışma ile tedarik sorunundan maliyetlere kadar ani değişimler krizlere açık ekonomilere sebep olmaktadır. Bizim dışımızda gelişen bu tür riskleri dikkate aldığımızda, komşularımızla sıfır sorun politikasını her dönem için çok değerli buluyoruz. Çünkü, ihracatımızın yüzde 41’ini AB’ye, yüzde 18’ini Ortadoğu’ya yapıyoruz. Doğrudan yatırımlarımızda AB ülkelerinin payı yüzde 69,4, Körfez ve Ortadoğu ülkelerinin payı ise yüzde 19’dur. O nedenle de, bu iki ülke grubu sanayimiz açısından çok önemlidir. İzmir’imiz de, sanayi kapasitesi ve net ihracatçı yapısı ile dış politikada yaşanan her konudan direkt etkilenmektedir” dedi. HER TÜRLÜ ADIMI DESTEKLEMEYE HAZIRIZ
Yabancı yatırımın yeniden gelmesi için her türlü adım desteklemeye hazır olduklarını ifade eden Yorgancılar, “Ülkemize yabancı yatırımın yeniden gelişinin sağlanması için atılacak her türlü adımı desteklemeye hazırız. Dış politikada elbette ki, ülkelerin çıkarı esastır. Ancak, şuna da inanıyorum ki, askeri gücümüz kadar ekonomik gücümüz de yeterli olabilirse, sorun yaşadığımız ülkelerle çatışmalarımız çok daha aza indirgenecektir. Askeri, siyasi ve ekonomik olarak güçlü ülkelerin uluslararası meselelerde nasıl söz sahibi ve talepkar olduğunu görüyoruz. Bu bağlamda, Orta Koridor ve arterlerini teşkil edecek Irak Kalkınma Planı gibi projelerin hayata geçirilmesi ülkemize değer katacaktır” diye konuştu. AMBARGO YİYEBİLİYORUZ
Yaşanan vize sorununu gündeme getiren Yorgancılar, “Dünyanın en güzel vatanında üreten, istihdam sağlayan, ihracat yapan bizler elimizden geldiğince ekonomimizin gücüne güç katmaya gayret ediyoruz. Ancak, bir sabah uyandığımızda, ihracat yaptığımız veya ithalat yapmak zorunda kaldığımız X ülkesi ile yaşanan sorundan dolayı ambargo yiyebiliyoruz. Ticaretimiz durabiliyor. Veya AB ülkelerindeki aşırı sağ eğilimin, islamifobi yaklaşımının yarattığı etki ile siparişlerimiz iptal edilebiliyor. Fuarlarda standlarımızın önünden bile geçilmiyor. Veya bugün çok güncel yaşadığımız, Bakanlığımızın da yakın takibinde olan ve artık en üst noktaya ulaşan vize alamama sorunu ile karşılaşıyoruz. Yönetim Kurulu üyemize dahi 15 gün Schengen vizesini zor alıyoruz. Tır şoförlerine, fuara gitmesi gereken üyelerimize ve çalışanlarımıza ya çok geç randevu alabiliyoruz ya da vize reddi yiyoruz. Alınan vize de fuar süresi kadar olabiliyor. İşte bu nedenlerle, dış politikanın etkileri iş dünyasına olumlu-olumsuz direkt yansıyor. Bildiğiniz gibi 2024 yılı dünya genelinde seçimler yılı. Ticareti ve ilişkileri tamamen başka bir noktaya taşıma isteği ve potansiyeli olan örneğin bir Trump senaryosu en çok da iş insanları olarak bizleri ilgilendiriyor. Sizin de geçtiğimiz yıl düzenlenen Büyükelçiler Konferansı’nda belirttiğiniz gibi ülkelerle kurumsal temelli ilişkiler yürütülmesini, ticari ve ekonomik ilişkilerimizin sürekliliği açısından çok önemsiyorum” dedi. İSTİŞARE İÇİNDE OLMALILAR
Yorgancılar son olarak ise; “Yıllardır Ticaret Bakanlarımıza da ilettiğim, pazarımızın genişlemesi açısından çok önemsediğim bir hususu dikkatlerinize arz etmek istiyorum. 225 ülkeye ihracat yapan Türkiye, 109 ülkede görev yapan ticaret müşavirleri ile ticareti geliştirmeye çalışıyor. Müşavirlerimizin görevini, devlet memurundan ziyade bir pazarlamacı gibi ifa ederek, bulundukları ülkelerin kamu bürokrasisiyle, iş dünyası ile yakın temasta ve büyükelçilerimizle istişare içinde olmaları, başarılı olanların görev sürelerinin uzatılması gerektiği inancındayım” ifadelerin kullandıEmine Kulak
Buluşmaya Bakan Fidan’ın yanı sıra; İzmir Valisi Süleyman Elban, Cumhur İttifakı Konak Belediye Başkan Adayı ve İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ile çok sayıda oda temsilcisi katıldı.
Buluşmada konuşan Yorgancılar, önemli açıklamalarda bulundu. BİZİM DIŞIMIZDA GELİŞEN BU TÜR RİSKLERİ DİKKATE ALDIĞIMIZDA
Dünyanın içinden geçtiği siyasi ve toplumsal olarak atılan her adımın sanayiyi direkt etkidiğini söyleyen Yorgancılar, “Sizleri, İzmir’de ilk kez ağırlamaktan dolayı çok mutluyuz. Hoş geldiniz. İş dünyası olarak; konularımızdan dolayı Ticaret, Sanayi, Çalışma, Çevre, Hazine ve Maliye Bakanlarımızla yoğun temas içinde olmakla birlikte, şahsen Dışişleri Bakanımız olarak sizlerle de temas içinde olmayı çok önemsiyorum. Çünkü; dünyanın içinden geçmekte olduğu süreçte, siyasi ve toplumsal olarak atılan her adım sanayimizi de direkt etkilemektedir. Son dönemde artan jeopolitik birliktelikler ve korumacılık özellikle bölgesel güç bloklarına ve yeni koridor anlaşmalarına evrilerek, ticarete yön vermektedir. Çin-ABD, Rusya-Ukrayna ve İsrail-Filistin örneklerinden de deneyimlediğimiz gibi sıcak ve soğuk çatışma ile tedarik sorunundan maliyetlere kadar ani değişimler krizlere açık ekonomilere sebep olmaktadır. Bizim dışımızda gelişen bu tür riskleri dikkate aldığımızda, komşularımızla sıfır sorun politikasını her dönem için çok değerli buluyoruz. Çünkü, ihracatımızın yüzde 41’ini AB’ye, yüzde 18’ini Ortadoğu’ya yapıyoruz. Doğrudan yatırımlarımızda AB ülkelerinin payı yüzde 69,4, Körfez ve Ortadoğu ülkelerinin payı ise yüzde 19’dur. O nedenle de, bu iki ülke grubu sanayimiz açısından çok önemlidir. İzmir’imiz de, sanayi kapasitesi ve net ihracatçı yapısı ile dış politikada yaşanan her konudan direkt etkilenmektedir” dedi. HER TÜRLÜ ADIMI DESTEKLEMEYE HAZIRIZ
Yabancı yatırımın yeniden gelmesi için her türlü adım desteklemeye hazır olduklarını ifade eden Yorgancılar, “Ülkemize yabancı yatırımın yeniden gelişinin sağlanması için atılacak her türlü adımı desteklemeye hazırız. Dış politikada elbette ki, ülkelerin çıkarı esastır. Ancak, şuna da inanıyorum ki, askeri gücümüz kadar ekonomik gücümüz de yeterli olabilirse, sorun yaşadığımız ülkelerle çatışmalarımız çok daha aza indirgenecektir. Askeri, siyasi ve ekonomik olarak güçlü ülkelerin uluslararası meselelerde nasıl söz sahibi ve talepkar olduğunu görüyoruz. Bu bağlamda, Orta Koridor ve arterlerini teşkil edecek Irak Kalkınma Planı gibi projelerin hayata geçirilmesi ülkemize değer katacaktır” diye konuştu. AMBARGO YİYEBİLİYORUZ
Yaşanan vize sorununu gündeme getiren Yorgancılar, “Dünyanın en güzel vatanında üreten, istihdam sağlayan, ihracat yapan bizler elimizden geldiğince ekonomimizin gücüne güç katmaya gayret ediyoruz. Ancak, bir sabah uyandığımızda, ihracat yaptığımız veya ithalat yapmak zorunda kaldığımız X ülkesi ile yaşanan sorundan dolayı ambargo yiyebiliyoruz. Ticaretimiz durabiliyor. Veya AB ülkelerindeki aşırı sağ eğilimin, islamifobi yaklaşımının yarattığı etki ile siparişlerimiz iptal edilebiliyor. Fuarlarda standlarımızın önünden bile geçilmiyor. Veya bugün çok güncel yaşadığımız, Bakanlığımızın da yakın takibinde olan ve artık en üst noktaya ulaşan vize alamama sorunu ile karşılaşıyoruz. Yönetim Kurulu üyemize dahi 15 gün Schengen vizesini zor alıyoruz. Tır şoförlerine, fuara gitmesi gereken üyelerimize ve çalışanlarımıza ya çok geç randevu alabiliyoruz ya da vize reddi yiyoruz. Alınan vize de fuar süresi kadar olabiliyor. İşte bu nedenlerle, dış politikanın etkileri iş dünyasına olumlu-olumsuz direkt yansıyor. Bildiğiniz gibi 2024 yılı dünya genelinde seçimler yılı. Ticareti ve ilişkileri tamamen başka bir noktaya taşıma isteği ve potansiyeli olan örneğin bir Trump senaryosu en çok da iş insanları olarak bizleri ilgilendiriyor. Sizin de geçtiğimiz yıl düzenlenen Büyükelçiler Konferansı’nda belirttiğiniz gibi ülkelerle kurumsal temelli ilişkiler yürütülmesini, ticari ve ekonomik ilişkilerimizin sürekliliği açısından çok önemsiyorum” dedi. İSTİŞARE İÇİNDE OLMALILAR
Yorgancılar son olarak ise; “Yıllardır Ticaret Bakanlarımıza da ilettiğim, pazarımızın genişlemesi açısından çok önemsediğim bir hususu dikkatlerinize arz etmek istiyorum. 225 ülkeye ihracat yapan Türkiye, 109 ülkede görev yapan ticaret müşavirleri ile ticareti geliştirmeye çalışıyor. Müşavirlerimizin görevini, devlet memurundan ziyade bir pazarlamacı gibi ifa ederek, bulundukları ülkelerin kamu bürokrasisiyle, iş dünyası ile yakın temasta ve büyükelçilerimizle istişare içinde olmaları, başarılı olanların görev sürelerinin uzatılması gerektiği inancındayım” ifadelerin kullandıEmine Kulak