Çiğdem CANPOLAT / – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, Ege Sanayiciler ve İş İnsanları Derneği’nin (ESİAD) 36. Yüksek İstişare Kurulu Toplantısına katıldı.Toplantıda Tugay’ın yanı sıra; CHP Grup Sözcüsü Deniz Yücel, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, CHP İzmir Milletvekilleri Murat Bakan ve Ednan Arslan da katıldı.TUGAY: ADAY GÖSTERİLMİŞ OLMAMI DOĞRU BİR KARAR OLARAK GÖRÜYORUMSiyasi hayata giriş sürecini anlatan Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tugay, “Ben hayatımın hemen hemen tamamını İzmir’de geçirmiş, İzmir İnönü Lisesinde okumuş, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinde okumuş, mezuniyeti sonrası Çorum’da çalışmış sonrasında Tire’de çalışmış ve sonrasında plastik cerrahi olarak çalışmış hemşerinizim. Hayatımın bir döneminde devlet memuru oldum 15 yıl. Bir döneminde özel bir yatırım olan Kent Hastanesinde çalıştım. Bu dönem bittikten sonra serbest çalışmaya karar verdim ve serbest hekim olarak 11 yıl Alsancak'ta bir muayenede mesleğime devam ettim. Tamamen serbest hekim olduğum süreçte tamamen sağlık sisteminde bende yarattığı endişelerle, sağlık sisteminin kötüye gittiğini düşünerek meslek örgütlerinde görev aldım. Hekimlerimizin sorunları ve sağlık sistemimizdeki sorunları için sık sık siyasete başvurduğumuzu fark ettim ki siyaset mücadelemizde aktif yer almamız gereken bir alan. Bizler laik çağdaş yaşama inanan biri olduğumuz için CHP'ye üye oldum ve partide bazı görevlerde bulundum. Karşıyaka'da 2 dönem ilçe başkanlığı yaptım. Siyasi çalışmalarımı ve kimliğimi hekimliğimi yaparken sürdürdüm. Hastalarımın beni siyasi kimliğim ile tanımasını istemedim. Çok çalışmama rağmen siyasi kimliğimi çok duyurmadım. Ta ki Karşıyaka Belediye Başkanlığı için aday olana kadar. O andan itibaren benim doktorluk hayatımın bittiği yerel yönetici kimliğini taşımaya başladım. Hayatımın dönüm noktasıydı. Siyaset olarak tanınırlığın nasıl olduğunu anlamaya başladım. Kentimizin ve ülkemizin her türlü örgütlü yapısı ile ilişki kurup onları tanıma fırsatım oldu. Geçen 5 yılı hayatını cerrah olarak sürdürmüş biri olarak yerel yönetim anlayışını geliştirmek kendisinin o alanda yetiştirmek açısından çok değerli bir 5 sene yaşadım. Şehrimizde ve kentimizde yerel yönetime aday olmuş değerli siyasetçilerimizin yerle yönetim tecrübesine sahip olmasının onlarda nasıl eksiklik yarattığını görüyorum. Bundan sonraki süreçte kendimize Büyükşehir adayı seçeceğimiz zaman başka alanlarda çok başarılı olan insanlar olsa da mümkünse yerel yönetim tecrübesi olmuş birisini bu göreve aday olarak göstermek yapılacak en doğru hareket. Bu deneyimi yaşamayan insanların belediyenin nasıl yapısı olduğunu, Büyükşehir ilçe belediyesi görev ve sorumlulukların neler olduğunu mevzuatın neleri getirdiğini, merkezi siyaset ile belediyelerin nasıl bir iletişim içinde olduklarını anlamaları mümkün değil. Orada yaşayacaksınız belediye bürokrasisi halkla temasınız olacak. Karşıyaka'da 5 yıl başkanlık yaptık, sonra bu göreve aday gösterilmiş olmamı doğru bir karar olarak görüyorum. Kendim talip oldum, beni yönlendiren olmadı. Genel Başkanımız ile konuyu konuştum, onun onayını alarak adaylık için başvurdum” dedi.“TÜRKİYE ŞARTLARINDA İSTESEK DE İSTEMESEK DE BAZI EK SORUMLULUKLARI VAR”Sürdürülebilirlik kültürünü yerel yönetimlerde geliştirmek için önemli görevler yapacağını belirten Tugay, “Belediyenin temel, standart hizmetleri vardır. Bunlar kentin temiz tutulması, kentin düzenli olması, ulaştırılabilir ve altyapının sürdürülebilir olması, olabilecek herhangi bir afet durumunda kentte düzenin sağlanması, çevre sorunun olmaması, atıkların yönetimi, zabıta hizmetlerini yürümesinin olması lazım. Bunlar temel belediyecilik hizmetleri. Onun dışında belediyelerin içinde bulunduğumuz dünya ve Türkiye şartlarında istesek de istemesek de bazı ek sorumlulukları var. Bunun en önemli boyu kentin geleceği yönlendirmek ve mevcut durumda insanların aşamadığı sıkıntılar içinde hizmet almadığı aşamadığı boşlukları görüp bunlarla ilgili yerel politikalar geliştirmek. Ülkemiz ekonomik kriz içinde. Bunun getirdiği yoksulluk ve sosyal ekonomik adaletsizlik durumu var. Toplumun bazı kısımları açlık, yoksulluk yaşıyor, eğitime erişmesi oranlar var, işsizlik sorunları var, ya da üretim yapmak yatırım yapmak isteyen insanlar yeteri kadar istesek bulamaması gibi sorunlar var. Onun dışında tüm dünyayı ilgilendiren küresel olarak düşünmeyi gerektiren ve yerel olarak çalışmalar yürütülmesi gereken iklim krizi sorunu var. İklim krizini büyük ölçüde sorumlu olduğu ve biz insanlar olarak dünya kaynaklarını doğru kullanmıyor olmaktan kaynaklı yaşanan başka krizler var. Su, gıda ve enerji krizleri. Ekosistemin bozulması sorunu var. Geçen 5 yıllık süreç için sürdürülebilirlik başlığı altında kentimizin gelecekti bu krizlere hazırlanması ile ilgili ilçe belediye ölçeğinde çokça çalışma yaptık. Sürdürülebilirlik ofisi oluşturduk, belediyemizin yerel standartları üzerinden sonra cerrahi standartlarda sürdürülebilirlik raporu hazırladık. Karşıyaka Belediyesi Türkiye'de ilk defa uluslararası sürdürülebilirlik raporu hazırlayan belediye oldu. Büyükşehir Belediyemizin güçlü bir sürdürülebilirlik ofisi var. Onlarla koordinasyon içinde olmaya özen gösterdik. Kentimizde sürdürülebilirlik kültürünü yerel yönetimlerde geliştirmek üzere önemli görevler yaptığımız düşünüyorum. Ben bu çalışmayı güçlendiren bir belediye başkanı olarak 5 yıl içinde görev yaptım. Gelecek iklim krizleri ile ilgili olarak yerel yönetimlerin üstüne düşen enerji ve atık planlaması gibi bir planı sürdürülebilirlik enerji planı olarak Türkiye'de ilk defa akademisyenlerle birlikte Karşıyaka Belediyesi olarak yazdık” dedi.KATILIMCI DEMOKRASİSİ SÖZÜSeçildiği takdirde en güçlü katılımcı demokrasisini işleteceğinin sözünü veren Tugay, “Ben belediye başkanı olursam yeniden canlandırmayı amaçlıyorum. Herkes sıfırdan başlamasın ama harcanmasın, deneyimlerimizi aktarıp daha hızlı yol alalım. Merkezi hükümetimiz maalesef yeterli hedefler koymuyor. Bunu uluslararası anlaşmalarla da görüyoruz bolca. Daha hızlı bir şekilde kömürden, fosil yakıtlardan çıkmamız lazım. Daha fazla yenilenebilir enerji yakıtlarına ihtiyacımız var. Yeşil Mutabakat konusunda sanayicilerimizin daha hazır hale gelmesi lazım. Kamuyla, sivil toplumun güçlendirilmesi lazım. Daha önceden iklim krizi, yaşanacak krizler belediyeler için öncelikli görevler gibi değil gibiyken bugün merkezi hükümetin yetersizliği nedeniyle bu aksiyonu yerel yönetimler olarak kendimiz almalıyız diye düşünüyorum. Böyle bir bakış açısıyla önümüzdeki 25 yılı kapsayan planımız olması gerekiyor. Burada arkadaşlarımız ile değerlendirdiğimiz aksiyon planımız ile insanlara bir şey anlatırken ‘bizim yapacağımız 1 numaralı iş nedir?’ soruna verdiğimiz cevap planlama. Plansız olan bir yerel yönetimin ne hedef koyması, ne o deflerle ilgili başarısını ölçmesi değerlendirmesi mümkün değil. Bunu yapan belediyenin başarılı olması mümkün değil. Bu nedenle ne yapacaksak bunu çok iyi planlayarak başlamamız lazım bu süreçte. ABD'nin yeniden keşfinin çok gerekli olmadığını genç yaşında öğrenen biri olarak dünyanın başarılı ülkeleri ne yaptıysa onu yapmamız lazım. Yöneteceğiniz kentin verilerini en sağlıklı şekilde toplamanız gerekiyor. Sonra onları doğru ve sağlıklı şekilde analiz etmeniz gerekiyor. Bunlarla birlikte vereceğiniz stratejik kararları bunun üzerine vermeniz lazım. Yol haritası yapıp 1 ay sonra 1 yıl sonra 20 yıl sonra neyi başaracağınızı orda belirlenmiş olacaksınız. Ondan sonra ne yaptığını bilen, ne yapacağını bilen, başarısını ölçebilen kurumlara dönüşürsünüz. Bu planları kendi belirlemiş olduğunuz küçük heyetle yapmamalısınız. Kurtulmamız gereken önemli hastalık bu. Egosantrik siyasetçilerin dar çerçeveli verdiği kararlardan kurtulmak. Ülkemizin, dünyamızın, şehrimizin acilen buna ihtiyacı var. İzmir halkı bana görev verirse dünyanın en güçlü katılımcı demokrasisini burada işleteceğimin sözünü veriyorum. Bu benim için çok önemli bir karar. Sağlıklı bir karar verebilmek için bunu yapmak zorundasınız. Kimsenin her şeyi bilmesi mümkün değil. Dünyada herkesin bunu idrak etmesi gerekiyor. İzmir'de tüm bu planlama çalışmasını yapacak kuruma ihtiyacımız var; adı İzmir Planlama Ajansı. Şu an İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin böyle bir birimi var ancak benim hayal ettiğim gibi çalışmıyor. Benim hayalimdeki gibi çalışan İstanbul Planlama Ajansı. Bizde bu çerçevede İzmir'deki Planlama Ajansımızı büyütüp geliştireceğimizi toplumun tüm kesimlerinin bu çalışmaya katılacağını bildirmek istiyorum” diye konuştu.“İZMİR YAPAY ZEKA KULLANIMINDA ÖNCÜ BELEDİYELERİNDEN BİRİ OLACAK”Yapay zekanın yerel yönetimlerde kullanılması gerektiğini belirten Tugay, “Yapay zeka verileri toplamada analiz etmede çok yardımcı olan bir sistem. Yapay zeka ile ilgili her konuşmamızda... İl başkanımız il kongrede konuştuğunda insanlar ‘ne alaka’ demişti. Yapay zekanın ne kadar hızlı geliştiğini büyüdüğünü anlayan görmeyen ne bilsin ki kendisini ilgili konusunda büyük bir noksanlık var. Genel Başkanımız yapay zeka ile aday belirlendiği söylenmesinin ardından küçümsemeye çalıştılar, kendi cahilliklerini görmeden. Burada çok doğru farklı kararlar çıktığını anlamaları gerekiyordu. Bizim milyonlarca, milyarlarca veriyi toplamamız mümkün değil. Ancak yapay zeka diye bir teknoloji var ve bunu yapabiliyor. Yapay zekayı önümüzdeki dönemde yerel yönetimlerde kullanmak zorundayız. Bunu sağlanmak için şimdiden İTÜ gibi bazı üniversitelerde bu konuda çalışan bilim insanları ile bağlantı kurduk. İzmir Büyükşehir Belediyesi benim başkanlığımda yönetilecekse Türkiye'nin belki dünyanın yerel yönetimde yapay zeka kullanımında öncü belediyelerinden biri olacak. Biz bu teknolojiyi mümkün olduğunda en verimli kullanırken sadece kendimiz için değil, kentimizdeki tüm belediyeler için bunu yapıyor olacağız ve isteyen herkese kapımız açık olacak onlarla bilgiyi paylaşacağız. Kamu kurumlarının özel sektördeki gibi verimliliği yüksek şekilde işletilmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.“KEYFE KEDER SOSYAL YARDIMLAR YAPARKEN BU SORUNU ÇÖZEMEYİZ”Ekonomide yaşayan adaletsizliği sadece sosyal yardımlarla çözülemeyeceğini vurgulayan Tugay, “Kamu kurumlarının hastalıkları var. Bunlar kurumları sorunlu, mutsuz, sıkıntılı hale getiriyor. Belediye yöneteceksek çalışanların mutlu olmasını, olumlu sonuçları görmesini çok isterim. Belediye çalışanları kendi kurumların inanmıyorsa, memnuniyet sorunu varsa motivasyon sorun yaşıyor, uyum ve koordinasyon bozuluyor ve verimlilik olmuyor. Verimlilik çok sihirli bir kelime. Belediyede çalışan tüm arkadaşlara şunu sormamız lazım; Siz doğru ya da verimli mi çalışıyorsunuz, yaptığınız işten memnun musunuz, yaptığınız işten memnun musunuz, başka bir pozisyonda mı çalışmak istersiniz? Biz bunu Karşıyaka’da yaptık ve olumlu sonuçlar aldığımız gördük. Ben İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olursam yönetim organizasyonu yapmayı düşünüyorum. Bazı birimleri kapatmayı bazı birimleri açmayı, şirketlerde yeni görev tanımlarında bulunmayı düşünüyorum yönetim şemasında. Sonra da her türlü kaynağın en verimli olabileceğini düşünüyorum. Enerjisinden insan kaynağına kadar her türlü kaynaklarda... Sonuçta bir iş yapacak, bir para harcayacağız, bir şeyi değiştireceğiz önceliğin ne olduğunu saptamış olmamız, bunun neden öncelikli olduğunu çalışanlarımıza anlatmış olmamız ve onların motivasyonunu sağlamamış olmamız, azami verimlilik göstererek harcamalarımızı yapmamız ve sonuçta yaptığımız iş ile ilgili performans değerlendirmesi yaparak biz bu işi başarı ile yaptık mı diye doğru şekilde ölmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bunun olduğu bir Büyükşehir Belediyesi hayal ediyorum. Tüm bunları yapınca çalışmaya hazırız. Kenti hep beraber yönetiyoruz. Bu şehir sadece belediyenin değil, şehirde yaşayan herkesindir. O nedenle herkesin söz hakkı katılım hakkı vardır. Bu katılımı eleştiriler boyutta da yapabilir. Mutlaka bir yarışta olmalıdır. Yapacağınız eylemlerle yapacağınız en önemli şeylerden birisi toplumdaki sosyo ekonomik adaletsizliği azaltmaktır. Bunlar sadaka verme boyunu geçmelidir. Sadece keyfe keder sosyal yardımlar yaparken bu sorunu çözemeyiz. İnsanlarımızın aç olması, barınmasının olmaması 2024 yılında insanlık medeniyetine yakıştıramıyorum” dedi.“ALTYAPIMIZI 2050'YE KADAR YETECEK ŞEKİLDE REVİZE ETMELİYİZ”Altyapının 2050 yılına kadar yetecek şekilde revize edilmesi gerektiğini söyleyen Tugay, “Su parası ile ilgi sıkça şikayet var. Çünkü su İzmir'de yer altından yüksek enerji maliyeti ile çıkarılıyor. Bazı insanlar için o su parasını, ulaşım parasını ödemek çok zor. Bir toplumda toplu taşımaya insanların gücünün yetmediğinin görülmesi lazım. Bununla ilgili önlemlerin alınması lazım. Su fiyatları hemen düşüremeyeceğimi ifade ettim. Ancak enerji yatırımları, personel verimliliği ile suyun maliyeti düşürebiliriz. Hemen yapmamız gereken bir şey var o da kendi geliri su parasını ödeyemeyecek kadar sıkıntılı olan insanlara temel harcama miktarını sembolik rakamlarla vermemiz gerekiyor. BUnu toplu ulaşımda da sağlamamız lazım. Bunları yaparken bütçe disiplini, doğru kullanımı, yeni kaynakların yaratılması gerekiyor. Altyapı sorunlarımız var. Kentimizin master planları var. Kanal, su, ulaşım master planı var ancak bunlar güncel değil. Güncellenmesi için bir an önce çalışma yapmalıyız. Altyapımızı 2050'ye kadar yetecek şekilde revize etmeliyiz” şeklinde konuştu.“İLÇE BELEDİYELERİ İLE TAM BİR KOORDİNASYON İÇİNDE ÇALIŞACAĞIZ”İlçe belediyeleri ile tam bir koordinasyon içinde çalışacağını söyleyen Tugay, “Bir belediye pazaryeri yapacağımız zaman en iyi pazaryeri tasarımı ne olmuş gibi bir rehber üzerinden daha korunaklı, verimli, insanların keyif içinde alışveriş yaptığı bir yer olmaz mı? Pazaryerleri haftada 1 ve ya 2 gün pazar kurulur diğer günler mezarlık gibi olur dönüp bakmak bile istemezsiniz. Kimse orayı daha fonksiyonel kullanmayı önemsemiyor. Kamu binalarının çoğunda büyük problemler var. Enerji yönetimine uygun değiller, gün ışığından faydalanıyorlar. Kamu binası herkese ait binalar. Şehrin belki de en estetik düzgün binaları olması lazım. Bunla ilgili kimsenin rehber çalışması olmadığı için yine bir zafiyet doğuyor. Belediye başkanı olursan başlar başlamaz kentimizin kamusal yapılarında bir rehber oluşturmak” ifadelerini kullandı.“BİLİM VE AKLI KULLANIRSANIZ ÇÖZEMEYECEĞİMİZ HİÇBİR ŞEY YOK”İkinci çevre yolunu desteklediklerini belirten Tugay, "İkinci çevre yolunu destekliyorum ancak gerçeklerini konuşmadığı bir bölüm var. Halihazırda yapılan projede İzmir Büyükşehir Belediyesi görüş bildirmiş ve projede bağlantı yollarının hatalı olduğu, bazı yerlerde gereksiz tüneller olduğunu belirtmiş. Burada sanki istenmiyormuş algısı çıkarmaya çalıştılar. Ancak körfezden tüp geçiş istiyoruz. Bunun nedeni sadece göz zevkimiz ve çevresel sorunlar değil. Karşıyaka tarafından gelen kaç araç körfez çevresi dolap İnciraltı’na geliyor. Konak'a giderken o tüneli kullanmak ile çevresinden geçmek arasında ne kadar fark var bunu düşünelim. Geleceğin şehirlerinde toplu ulaşım konforlu hale getirilmesi insanları olabildiğince özel araçları ile değil de toplu ulaşım ile seyahat etmesi gerekiyor. Kentsel dönüşüm bazı bölgelerde çok acilen yapılması gerekiyor. Kentsel dönüşümde önümüzü tıkayan şey inşaat maliyetlerini yüksekliği. Yoksa riskli yapı ilan edildikten sonra kira yardımını normal miktardan yaparsanız, dönüşüm için yeterli kaynak sağlarsanız çözülür. Herkes binasının olduğu yerde dönüşümünü istiyor. Hepimizin derdi kötü zeminlerimizin olduğu bölgeler var ve üzerlerindeki banlarda yeteri kadar sağlam değil. Önce kötü zemin dediğimiz yerlerin ne kadar kötü olduğunu bilmemiz gerekiyor. Tüm bunlar bilim. Bilimi ve aklı kullanırsanız çözemeyeceğimiz hiçbir şey yok" dedi.“İZMİR KENDİ KENDİNİ KALKINDIRABİLECEK KENTTİR”Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sözlerini de eleştiren Tugay, "Sayın Cumhurbaşkanımız iktidarın olan başakları seçin daha iyi hizmet alın diyor ancak Türkiye'nin kendi iktidarlarında olan pek çok belediyesi iyi hizmet alamıyor. Buna örnek Gaziantep Belediyesi. İzmir'de Karabağlar'da 540 hektarlık alan 12 yıldır bakanlığın yetkisinde ve kentsel dönüşüm yapılmasını bekliyor Karabağlar ve Büyükşehir Belediyesi en ufak bir olumsuz girişimi olmadı. Karşıyaka Stadını yapamıyorlar. Mahkeme bitti tüm engeller kalktı. Karşıyaka stadını devir etmediler, devir etmemek için bin dereden su getirdiler. Devir etmedikleri için yapmadık. Bu teklif benim dönemim için de geçerli. Bakanlık bize kaynağımız yok yapamıyoruz dedi. Menemen Belediyesi'nde başkan vekili yönetti kaynak ayıramadıkları için Menemen'in ciddi miktarda tarım ve konut arazisini sattırdılar ve öyle belediyeyi yönetiyor. Peki bunlar olurken bizden olsun diye nasıl diyorlar anlamıyorum. Hükümette para olmadığına çok eminim. Daha önce CHP'li belediyeler bir sosyal belediyecilik, altyapı belediyeciliği yapacağız gibi pek çok vaatte bulundu hepsi hala geçerlidir. Ancak şu durumda altını çiziyorum ki bizim kalkınma belediyeciliğine ihtiyacımız var. İzmir’in ülkenin bu kötü yönetimini kabullenmek zorunda değil. İzmir kendi kendini kalkındırabilecek kenttir" diye konuştu.“İZMİR EGE BÖLGESİ’NİN İNCİSİDİR, BÜYÜĞÜDÜR AĞABEYİDİR”Ege Bölgesi’nin İzmir’in gözünün içine baktığını vurgulayan Tugay, “Girişimcileri, eğitimli insanları hepsi iyi bir koordinasyon iyi bir teşvik iyi bir iş birliği süreci yaşanırsa bu şehri kalkındırabilir. İzmir kendi kendini zenginleştirebilir. İhracatını, markalamasını arttırabilir. Sizlere baktığım zaman çok değerli birikimli iş insanları görüyorum. Bugüne kadar siz ordaydınız, belediye başkanlığı bir yerdeydi. Son zamanlarda olumlu gördüğüm gelişme var. İZTO, EBSO İTB güç birliği yaptılar. Buna neden belediye katılmasın? Bilgi desteği ile üniversiteler buna neden katılmasın? Kendi aramızda bu koordinasyonu neden yaratmayalım? Bunu sadece İzmir için hayal etmeyelim. İzmir Ege Bölgesi’nin incisidir, büyüğüdür, ağabeyidir… Diğer Ege Bölgesi şehirleri İzmir bu rolünü fark etsin diye gözünün içine bakıyor” şeklinde konuştu.“NE OLDU DA BİZ HÜKÜMETİN ELİNE BAKAR HALA GELDİK?”Kurumlar arası iş birliği yapılmasına dikkat çeken Tugay, “İzmir limanı, Ege Bölgesinin bütün üretiminin yurtdışına açılan kapısı. Bu rolleri neden unuttuk? İzmir’in bir ticaret kendi olduğunu neden unuttuk? Ne oldu da biz hükümetin eline bakar hala geldik? Bu kentin bir evladı olarak Amerika da çalışmayı İstanbul’da çalışmayı reddettim. Başka bir yerde yaşamak istemediğim için reddettim. Bu şehirde her tülü gelişimi sağlamak için her şey var. Ama bir arada çalışma kültürü yo. Bir arada keyif yapma eğlenme kültür var ama çalışma kültürü yok. En büyük suçlu kamu yöneticileri. Bunlar her zaman büyük bir devletin muhteşem şeyleri olarak görüyorlar. Hiçbir vatandaşın bir yardım talebiyle gittiği kamu kurumda bekletilme hakkı yok. Eğer o hak olan aitse en hızlı şekilde o hizmeti yapma sorumluluğu var. Ben 5 yılda belediye bürokratlarıyla konuştuğumda; ben belediye bürokratı değilim, çalışma değilim ben halkın temsilcisi olarak buraya gönderilmiş, onlar adına konuşan biriyim. Onlar istedikleri önemlidir, onarlın istekilerini çözmemiz gerekiyor. Büyükşehir belediye başkanlığımda da böyle olacağım. Kimse bürokrasinin çarkları altında işinin uzadığını görmeyecek. Herkesin sorunun çözümünde azami yardım olan bir sistemi oturtmamız gerekiyor. İzmir’in, büyükşehir belediyesinin şirketlerinde en birisi bir tür kalkınma amaçlı çalışacak. İzmir’in kalkınması için dahil olabileceği her türlü çalışmaya dahil olacak. Buna uygun şirketlerimiz var, olmasa da kurarız” dedi.“TEMİZLEDİĞİMİZDE 4 SENE SONRA KÖRFEZDE YÜZMEMEK İÇİN HİÇBİR SEBEP YOK”Denizin temizlenmesi halinde yüzülebilmesinin mümkün olduğunu dile getiren Tugay, “O deniz temiz olmak zorunda. Bunlar için ne gerekli ise yapılacak. Körfezin kendi içinde yapılan sirkülasyon tüneli ile temizleneceğinden hocalarımız emin. Eğer bu tüneli 2 sene içinde yapabilirsek körfez temizlenecek. Temizlediğimizde 4 sene sonra körfezde yüzmemek için hiçbir sebep yok” ifadelerini kullandı.“SAHİLLERİN HALKIN KULLANIMINA AÇILMASI GEREKİYOR AMA…”Sahillerin halkın kullanımına açılması gerektiğini savunan Tugay, “Cevabını mutlaka radikal bir şekilde düşünüyorum demem lazım. Halkçı bir partinin fikri bu olacak. Yerel yönetim hizmetlerini yaparken kimseye eziyet etmeyi düşünmüyorum. Herkesim memnun olacağı şekilde uzlaşmalarla yapacağız. Kamusal alanların tüm halka, kent hakkı eşit gözetilerek açılması düşündüğüm şey. Kentsel dönüşüm çalışmalarında da sık sık yaşıyoruz. Orada yapmamız gereken bir şey var. Bunu yaparken mağdur ettiğiniz insanlarda oluyor. Bu şekilde at gözlüğüyle bakmayı doğru bulmuyorum. Çözümü bulana kadar çalışmaya devam edeceğiz. Bunu da mümkün olduğundan hızlı olmak lazım. Belediye yönetimi pratik yönetme işi. İlk 6 ay içerisinde hızlı hizmet üreteceğimiz bir çalışma dönemi belirledik. Özel sektörde çevik yönetim anlayışı var, bizde çevik belediyecilik adını verdik. O karar almaları hızlandırmak adına ona göre sistem kuracağız. Belediye çalışanlarını hizmet işi eğitiminden geçirmeyi düşünüyorum. Sürekli uygulamayı düşünüyorum. Bunun amacı yaptığımız işte daha kalifiyeli olmak. Biraz mantalite ve bakış açısını değiştirmeyi amaçlayarak yapacağım. Sorun olduğu zaman en olabilen hızlı şekilde orada olacağız, en hızlı çözüm üreteceğiz. Bun yaparken kimseye eziyet etmeden yapacağız. Sahillerin halkın kullanımına açılması gerekiyor. Bunu da makul bir şekilde yapmak gerekir” diye konuştu.Çiğdem Canpolat
Yerel
28 Şubat 2024 - 15:50
Tugay'dan Körfez temizliği için 'tünel' formülü!
ESİAD’ın 36. Yüksek İstişare Kurulu Toplantısına katılan CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, “O deniz temiz olmak zorunda. Bunlar için ne gerekli ise yapılacak. Körfezin kendi içinde yapılan sirkülasyon tüneli ile temizleneceğinden hocalarımız emin. Eğer bu tüneli 2 sene içinde yapabilirsek körfez temizlenecek. Temizlediğimizde 4 sene sonra körfezde yüzmemek için hiçbir sebep yok” dedi.
Yerel
28 Şubat 2024 - 15:50