Çiğdem CANPOLAT / AGORAMEDYA– İzmir’de 30 Ekim 2020 yılında, 117 kişinin vefat ettiği depremin üzerinden 3 yıl geçti.İzmir Büyükşehir Belediyesi, depremde hayatını kaybedenler için bir anma töreni düzenlendi. Tören, depremzedeler için Türkiye’de ilk kez İzmir’de hayata geçirilen ‘Halk Konut Projesi’nin ilk uygulaması olan Dilber Apartmanı’nın önünde gerçekleşti.Törene ev sahibi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yanı sıra; Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, İZDEDA Başkanı Bilal Çoban, İZDEDA Kurucu Başkanı Haydar Özkan, İZDEDA Başkan Yardımcısı Aytekin Keskin, İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya ile çok sayıda depremzede katıldı.SANDAL: YALNIZ BIRAKILDIK“Deprem planlanan bir iş değil, bizimde hazırlıklı olduğumuz süre değil. Gönül rahatlığıyla diyebilirim ki depremde tüm Türkiye’de herkese model olacak şekilde el birliğiyle atlattık. Özellikle K sınırlarıyla vatandaşımızın inşaat kaybı olan yüzde 20-30 olan metrekareyi vatandaşımıza iade ettik. Y krizlerden gördüğü zararları hafifletmek için başlattığımız süreçle kaybolan metrekarelerini geri verdik. 1+1 daireyi Büyükşehir ile depremzedelerimize hediye etmiş olduk. Biz bunları yaparken arama kurtarma süreçleri hariç diğer süreçlerde yalnızdık. Yılmadık. Sırtımızı dayadığımız İzBB ve orada aklıyla vicdanıyla depremzedenin yanında olan Tunç Başkanımız vardır. Desteklerinden dolayı saygılarımı sunuyorum. Birileri bir şeyleri planlamış Bayraklı’yı yok saymış olabilirler, sesimiz kulaklarına ulaşmamış olabilir. Bir şeyi unuttular Bayraklı depremzedenin yanında, Bayraklı Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Bayraklılı yurttaşlar var. Türkiye’nin her yerindeki afetlerde devletin müdahalelerini büyük bir takdir ile karşılıyoruz ama biz Bayraklılı olarak bu meselelerde üvey evlat gibiyiz. Elazığ ile Bayraklı depremini kıyasladığımızda daha büyük bir afete maruz kaldı. 560 milyon lira Elazığ’a verildi, helali hoş olsun ama Bayraklı’ya gelen para 3 milyon lira. Rezerv alanda depremzedenin konutları acaba depremzedelere satılıyor mu diye endişelerim var. 3. şahıslara satıldığını biliyoruz ama noter aracılığıyla olduğu için ispatlayamıyoruz. Rezerv alanındaki arazi satışlarını onaylamıyoruz. Yapılan konutlar ücretleri karşılığında depremzedeye satılıyor. Gelirin tekrar İzmirli depremzedelerin hizmete sunulmasında fayda var. Biz bu satışlar yapılıyor dediğimizde itiraz edenler kendilerini ele vermiş oldular. 250 konut Gençlik, Spor ve İl Müdürlüğe satılmış durumda. Öğrencilerin yurt meselesi tabii çözülsün isteriz ama bu bugüne kadar ihmal ettiğiniz sorunu depremzededen alıp başkasına vermekle olacak iş değil. Çığlığımızı yetkililere çok fazla iletemedik sanırım. Sayın Cumhurbaşkanımız ve yetkililerine çığlığımızı bir kere daha iletiyoruz. Yurttaşlarımız büyük çoğunluk emekli dar gelirli vatandaşlarımız. Bu evlerin yapılabilmesi için gerekli kredi miktarının bir defa verilmesi, 2 yılı ödemesiz 0 faizli vatandaşın derdinin bir an önce çözülmesi lazım. Biz elimizden gelen çabayı bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz” dedi.“RUHSATLARLA İLGİLİ İŞ ALGI OPERASYONUDUR”Depremzedenin ruhsat ile ilgili sıkıntı yaşadığı iddiaları hakkında konuşan Başkan Sandal, “Biz bir dost sofrasındayız, iç eleştiriler bizi güçlendirir. Ama yanlış bir algıyı paylaşmak isterim. Ruhsatlarla ilgili iş algı operasyonudur. 30’a yakın arkadaşımız müracaat etti, gecikiyor diye taleplerde bulundular. 30 talebin tamamında aslıda müteahhitlerin üzerine düşen evrakları tamamlamadığı için oldu. Ruhsatla ilgili problemi olan her arkadaş bizi ziyaret edebilir. Bazen şöyle bir eleştiri alıyorum, ‘Bu meseleyle ilgili başkanı rahatsız etmeyelim’ diye. Her depremzede istediği Her an bizi rahatsız edebilir. Vatandaşımız derdini çözmek bizim öncelikli hizmetlerimizden biridir” şeklinde konuştu.ÇOBAN: ACILARIMIZ HALA TAZEAcıların hala taze olduğunu ifade eden İZDEDA Başkanı Bilal Çoban, “Bugün, İzmir’de yaşanan büyük yıkımın 3. Yılı, 117 canımızı kaybettik. Böyle acıların yaşandığı günün anma töreninde ne konuşulur bilmiyorum ama acılarımız hala taze. Biz derneğimizi kurduğumuzda deprem şehitlerimizi hiçbir zaman yalnız bıkamadık. Ailelerini kendi ailelerimiz gördük. Gidenleri geri getiremiyoruz ancak acılarını paylaşarak hafifletmeye çalışıyoruz. Halk Konut’u oluştururken biz bunu sunduk ve kıymetli olduğunu anlatabildik. Depremzedeleri bir araya getirmek çok önemliydi. Uzlaşı, uzlaşı, uzlaşı dedik. Dilber Apartmanının bütün malikleri burada. Ülkemizde bir kentsel dönüşüm seferberliği başlatılıyor ama sürdürülemiyor. Biz Halk Konut’a çok inanıyor, çabalıyor ve çalışıyoruz. Büyüyerek devam edeceğine inanıyoruz. İnşallah riskli yapıların hepsini dönüştürebiliriz” diye konuştu.SOYER: ACILARIMIZ ÇOK TAZE Son olarak konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "Bundan tam 3 yıl önce saatler 14:51 gösterirken bir depremle sarsıldık. O gün şehrimizdeki milyonlar ve milyonlar tarifsiz bir acı ile sarsıldık. 30 Ekim tarihin en büyük felaketlerinden bir olarak tarihe kazındı. Bu acı hiçbir zaman dinmeyecek. Acıları biraz hafifletebilmek için acılarınızı sarmaya gayret ettik. Depremin hemen ardından dakikalar içinde afetten etkilenen hemşehrilerimizin yardımına koştuk. Hep birlikte müthiş bir seferberlik başattık. Depremin daha ilk günü sözü vermiştik, 1 ay içinde kış basmadan mağdur vatandaşlarımız başını sokacağı yuva ile buluşturmamız lazım demiştik. Öyle de yaptık. Tam 1 ay sonra tek bir çadır kalmamıştı, tamamının başını sokacağı yuva ile buluşturmuştuk. Depremde ölmek kader değil, deprem öldürmez. Zamanında alınmayan önlemler ve rant hırsı öldürür: Şehirler bizim yuvamız. Bu ülkede şehirler vatandaşa için değil küçük bir zümreyi daha da zenginleştirmek için inşa ediliyor. 6 Şubat depremi bir kez daha bunu gözler önüne serdi. Bugüne 30 Ekim ne 6 Şubat acılarımız kabuk tutmadı. Anılarımız, acılarımız çok taze. Artık dirençli kentler inşa etmek zorundayız. Bizim en temel meselemiz budur. İnsan onuruna yakışır güvenli şehir kurmak. Doğa sadece iyilik üretiyor. Doğadan geldiğini sandığımız felaketler insanoğlunun oluşturdu tahribatın sonucu. Bir daha insanların yüreğine sevdiğinin acısı düşmesin diye çalışmalarımız kararlılık ile sürdürdük. Bizim kentsel dönüşümden anladığımız sadece eski binaları yıkarak yenilemek değil, İzmir'in herkesin güvenle nefes alıp verdiği yuvaya dönüştürmek. Bu ilke ile hayat bulan Dilber Apartmanının önündeyiz. Bu örnek yapı Halkkonut projemizin ilk örneği. Mart ayı içinde anahtarları teslim edeceğiz. Hedefimiz 80 kooperatif ile 3 bin 600 bağımsız birimin inşaatını tamamlamak. İzmir halkının İzBB’ye güvenmesi gerekiyordu. Bunu sağladığı için her birine ayrı ayrı teşekküre diliyorum. Onların güveni sürdükçe İzmir Büyükşehir Belediyesi bu şehrin daha güvenli hale gelmesini mümkün kılacak. Dün Cumhuriyetimizin 100’üncü yaşını olağanüstü bir coşku ile kutladık. Türkiye’de İzmir kadar hiçbir şehir bu kadar büyük bayram gibi kutlamadı. İzmir İzmir’liğini yaptı. İzmirliler sokaklar olağanüstü bir bayram yaşadı. Onun coşkusu bir yandayken bugün içimizde büyük ve buruk bir hüzün var. 30 Ekim'de kaybettiklerimizi büyük bir özlemle anıyoruz. Diliyorum böyle acıların bir daha yanmadığı bir şehri kurabiliriz. İzBB'nin birinci önceliği dirençli bir kent yaratmaktır. Başka bir önceliğimiz yok. Eğer yukardakiler... Duyun sesimizi. Bizi cezalandırmak için bu halkı cezalandırmayın. Anlayan anlamıştır!
KARANFİL BIRAKILDI
Törenin ardından Başkan Soyer, Başkan Sandal ve beraberindeki heyet 30 Ekim Anıtına geçti. Heyet anıtın önüne karanfil bırakan Başkan Soyer ve Başkan Sandal depremzede ailelere baş sağlığı diledi.Çiğdem Canpolat

Törenin ardından Başkan Soyer, Başkan Sandal ve beraberindeki heyet 30 Ekim Anıtına geçti. Heyet anıtın önüne karanfil bırakan Başkan Soyer ve Başkan Sandal depremzede ailelere baş sağlığı diledi.Çiğdem Canpolat