ÖNCÜŞEHİR - Siyasetçi Barış Erel, Öncüşehir TV’de ‘Öncü Siyaset’ programının konuğu oldu. Gazeteci Çiğdem Canpolat’ın sorularını yanıtlayan Erel, yerel seçim sonrası belediyelerin mali durumu, işçi çıkarımları ve CHP parti tüzüğü gibi birçok konuda dikkat çekici açıklamalarda bulundu. “ESKİ YILLARI ÖZLER DURUMA GELDİK”Yerel seçimi sonuçlarını değerlendiren Erel, “Türkiye 31 Mart’ta önemli virajı döndü. 22 yıl sonra AK Parti bir seçimden ikinci parti olarak çıktı. CHP açısından önemli nokta ise 1973, 1977’den bu yana seçimlerden birinci çıktığı seçim yaşadık. Seçim sonuçlarını yaşayarak göreceğiz. Özellikle 1989 seçimlerinde de benzer bir sonuç yaşanmıştı. 1994’lerden, 2024’lere kadar ülkenin sağ politikalarla, 2002’lerden bu yana da muhafazakar, dinci, tutucu politikalarla yönetilmesine; ülkenin siyasi, ekonomi yapısına, eğitim, sağlık politikalarına ve son yıllarda gördüğümüz göç politikalarıyla eski yılları özler duruma geldik. Yerel seçim deyip geçmememiz gerekiyor. Yerel yönetim bölgedeki yaşayan insanların sadece elektriğini, suyunu, çöpünü yapmakla kalmıyor. Yaşam alanlarını, nefes almalarını belirliyor. Özellikle ülkemizde 22, 23 yıldır yaşanan muhafazakar, baskıcı, kötü bir ekonomi yönetimiyle yaşayan vatandaşlarımız için sosyal demokrat halkçı belediyelerin olduğu yerlerde bir nefes anlamına geliyor. Bunun ayak sesleri 2019 yılında Ankara ve İstanbul ile gelmişti. Gelinen noktada da Türkiye’nin neredeyse 81 milyonunun 60 milyonu yaşadığı yerlerde sosyal demokrat belediyecilik var. Muhalif belediyeleri de eklersek Türkiye’nin çok önemli kısmını muhalif belediyeler, meclis üyeleri yönetiyor” diye konuştu.“AK PARTİ VE MHP TBB’DE ALIŞIK OLMADIKLARI İÇİN…”Türkiye Belediyeler Birliği seçimini de değerlendiren Erel, “Türkiye Belediyeler Birliği seçimini yaşadık. Orada da gördük ki Ekrem İmamoğlu yaptığı listeyle 760 üyenin neredeyse 550’sini aldı. Türkiye’yi büyük oranda sosyal demokrat belediye başkanları yönetiyor. Hem CHP Genel Merkezi hem de Ekrem İmamoğlu çoğulcu ve katılımcı bir yönetim olacağının sinyalini vermişti. AK Parti’ye de, MHP’ye de ‘sizden de isimler alalım, ortak liste yapalım’ dediler. Ama alışık olmadıkları için demokrat bir öneriyi reddettiler. Anlaşılıyor ki Türkiye’yi yerel yönetimlerle yönetirken, bundan önce AK Parti, MHP ne yapmış bakmaksızın CHP çoğulcu, katılımcı bir yönetim sergileyecek” dedi.“SİSTEMSEL BİR SORUN VAR”Belediyelerin mali durum tablosunu değerlendiren Barış Erel, “Çözüm üretilmesi gereken bir konu da belediyeler yasası ve mevzuatı. Anayasa ile ilgili çalışmalar yapalım deniliyor ama belediyeler yasası ve mevzuatının değişmesinden yanayım. Reddettiğimiz otoriter ve baskıcı rejimin bir kişinin iki dudağı arasında olduğunu iddia ettiğimiz bir küçük örneği de belediyelerde. Belediye başkanlarına sınırsız imtiyaz var. Belediye başkanı oluyorsunuz kasanızda 100 lira bir bütçeniz var, 100 de çalışan var. Bunu da döndürüyorsunuz. 5 yıl sonra giderken kasanızdaki 100 lirayı harcamış, bin lira borçlanmışsınız. Giderken de yüz çalışanı, bin çalışana çıkarmışsınız, bütçenizi yönetemiyorsunuz. 5 yılın sonunda da hiçbir sorumluluğu almadan o belediye başkanları ve meclis üyeleri ceketlerini giyiyor ve kapıdan çıkıp gidiyorlar. Sorunsuz bir sistem olamaz. Sistemsel bir sorun var. Bu sistem böyle sürdükçe, biz bu konuları konuşmaya devam edeceğiz. AK Parti’den CHP’ye geçen belediyenin borcu belediyenin binasına asılıyorsa ki orada da bunun asılma sebebi de kötü yönetim, kötü bir istihdam politikası ise, başarısız bir yatırım ise eğer CHP’den CHP’ye de geçse bile belediye binalarına asılabilir. Kimse kızmasın, biraz tutarlı olmamız gerekiyor. Başka bir partiden başarısız bir belediyeyi alıp yönetimini ifşa ediyorsak, kendi belediyemizde de problem varsa bunu da konuşmamız gerekiyor. İsrafı, şatafatı ortadan kaldırmamız gerekiyor. Makam aracını satmak, maaş almamak israfı önleyecek davranışlar olmaz. Daha büyük kalemler var. Doğru yatırımlar var. Doğru işe göre değil de kişiye göre yatırımlar, ihaleler var” dedi.“GİDERAYAK İŞÇİ ALIMLARI…”Eski belediye başkanlarının yaptığı işe alımları eleştiren Erel, “Sosyal demokrat belediyecilikte evrensel düzeyde insana, hayvana, çevreye duyarlı siyasi görüşün paydaşı olarak her zaman emekten yana durmamız gerekiyor. Belediyenin istihdamını ve insan kaynaklarını doğru yönetmemiz gerekiyor. En çok gürültünün çıktığı yer, atanamayan belediye başkanları arkadaşlarımızın giderayak son günlerde aldıkları personeller. Büyük bir sayıya ulaşmış. Bu davranışı kesinlikle kınıyorum. Hiçbir emekçi, işçi kardeşimizi işinden aşından olmasını istemem. Giderayak yapılmış davranışı partisine, kentine, son dakika işe alınmış insanlara dair büyük bir ihanet, haksızlık olduğunu düşünüyorum” ifadeleri kullandı.“YANLIŞ İŞLER”Bayraklı Belediyesi hizmetlerinde yer alan ambulans hizmetlerinin kaldırılması, kreş fiyatlarının artması ve sığınma evinin kaldırılması iddiaları hakkında konuşan Erel, “Sosyal demokrat belediyecilik örneğiyle alakası yok. Tasarrufa buralardan başlanmaz. Tasarruf için buralardan başlanılmışsa eğer çok yanlış yerden başlanılmış. Belediye başkanlığına gelirken çantanızda projeler yoksa bu şekilde yanlış yerlerden başlayabilirsiniz. Belediye başkanları yaptıkları görevden hiç bilgisi yokmuş gibi davranıyorlar. Bu kadar yabancı olamazsınız, olmamalısınız. Bir yere talip olduysanız, burayı yönetmekle ilgili ciddi problemler yaşarsınız. Yaşarsanız da ambulanstan, kreşten başlarsınız. Bu hizmetleri arttırmakla devam edeceksiniz. Ben nereden gelir elde edebilirim, istihdam konusuyla ilgili problemleri nasıl çözebilirim bunlara bakmak gerekiyor. Açıkçası bu yapılanlar yanlış işler” dedi.“PARTİMİZDE ETİK KURULU OLMALI”Cumhuriyet Halk Partisi’nin Eylül ayında gerçekleşecek tüzük kurultayı hakkında konuşan Erel, “Bence tüzük kurultayı doğru bir karar. Tüzük çok kıymetli. Tüzük, partinin anayasasıdır. Üzerimize düşen mevcut tüzüğe uymak. Bizim yapacağımız tüzük değişikliğinde değişikliğe uymamız gerekiyor. Bizim tüzüğümüzde ön seçim yıllardır var ve öncelikli ama siz o fıkranın altına bir tüzük daha eklerseniz, ‘Genel Merkez, PM ya da MYK uygun gördüğü yerlerde yapar’ derseniz siz onu kişinin inisiyatifine bırakmış oluyorsunuz. Mevcut olan ön seçimi ortadan kaldırmış oluyorsunuz. Son belediye başkanlığı seçimlerinde ön seçimi tüm üyemizle yaptık. Tüm üye ile seçim ‘herkesin söz hakkı var, çok katılımcı yapı’ havası katıyor. Son ön seçimde partinin 120 bin üyesinin 60 bini oy kullandı. Tüm üye ile yapılsın demek de bize doğru sonuçlar getiremeyebiliyor. Belediye başkanlığı seçiminde tek kriter sadece ön seçim olmayabilir. Bizim belediyelerde tecrübeli, birikimli isimlere ihtiyacımız var. Tüzükte hesaplanıp ortaya konulması gerekiyor. Tüzükteki maddelerimiz yetmiyor. Atanmadığı halde bir belediye başkanı giderayak 300-500 işçi almışsa, kasadaki parayı harcamaya çalışmış ise bunun parti tüzüğünde bir disiplinlik karşılığı yok. Bunun etik olmadığını hepimiz biliyoruz. Bize Etik Kurulu lazım. Yeni tüzükle ilgili umudum ve dileğim, hiçbir şeyin etkisinde kalmadan net ifadeler olması” diye konuştu.Emine Kulak
Agora Medya Tv
Yayınlanma: 06 Haziran 2024 - 15:46
Erel'den 'Etik Kurulu' önerisi: Tüzük, partinin anayasasıdır!
CHP’nin Eylül ayında gerçekleşecek tüzük kurultayı hakkında konuşan Barış Erel, “Tüzük kurultayı doğru bir karar. Tüzük, partinin anayasasıdır. Atanmadığı halde bir belediye başkanı giderayak 300-500 işçi almışsa, kasadaki parayı harcamaya çalışmış ise bunun parti tüzüğünde bir disiplinlik karşılığı yok. Bunun etik olmadığını hepimiz biliyoruz. Bize Etik Kurulu lazım. Yeni tüzükle ilgili umudum ve dileğim, hiçbir şeyin etkisinde kalmadan net ifadeler olması” dedi.
Agora Medya Tv
06 Haziran 2024 - 15:46