Çiğdem CANPOLAT GÜÇTEKİN – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, bir dizi programa katılmak üzere bugün İzmir’e geldi. Kemalpaşa’daki açılışlarla güne başlayan Özel bir sonraki programı ise 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Ege Belediyeler Birliği’nin ev sahipliğinde düzenlenen toplantı oldu.Tarihi Havagazı Fabrikası’ndan düzenlenen programda gazetecilerle bir araya gelen Özel’e, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, CHP İzmir Milletvekilleri, il ve ilçe belediye başkanları ile çok sayıda basın mensubu eşlik etti.Buluşmadan önemli açıklamalarda bulunan Özel’in konuşmasından satır başları ise şöyle;ÖZEL: İZMİR’E İZMİRLİ HİZMET ETMELİBugün bir İzmir programındayız İzmir benim için çok kıymetli. Hem komşu kentimiz. 10 yaşında Bornova Anadolu Lisesini yatılı olarak geldim. Ege Eczacılığı askerliği de burada yaptım. Bir insanın hayatına İzmir katabilecek ne varsa hepsi benim hayatımda var. Siyasi hayatımda İzmir’e hep çok yakındı. Genel başkan olana kadar hep adım İzmir’de geçti. İzmir’den aday olacak diye. Genel başkan sıfatıyla da İzmir’in siyasetinin İzmirli siyasetçilere İzmir’de yakışan İzmir’e borcu olan siyasetçilerin İzmir’e hizmet etmesi gerektiğini düşünüyorum. Bugün Kemalpaşa’da okul açılışında gençlerle birlikteydik. Gazeteciler mesleğini yaparken ya mesleği yapmayacak hale getiriliyorlar ya da cesaret göstererek yapıyorlar. Öyle bir noktaya geldik ki cepheden haber versin diye Anadolu Ajansı maalesef muhalefet açısından haberin kaynağından sansürlendiği ve bir partinin ajansına dönüşmüş olan bir ajans halinde. Bir devlet ajansını ya da kamu yayıncılığı yapan TRT gibi kuruluşunun benim grup toplantısını dakika veriyor. Tayyip Bey 78 dakika konuşma yaparsa 78 dakikasını veriyor. Tayyip Bey rüyasında konuşsa onu da veriyor. Grup dışında bizim hiçbir konuşmamız veriyor. Türkiye değerIendirmeye alınan 180 ülkeden 158’nci sırada. 157’nci sırada İsrail işgali altındaki Filistin yer alıyor. Onlar bizden bir tık iyiymiş. Bizden kötü kim var derseniz; Arap Emirlikleriyle, Afrika ülkesi var. işgal altındaki Filistin’e geçildik. 54 gazeteci Filistin’de görev yaparken şehit ediliyor. Böyle bir ülke basın özgürlüğünde bizden önde durumda. Bunu gerçekten insan… Verilere göre 18 gazeteci Türkiye’de yaptığı haberler nedeniyle cezaevinde. 720 gazeteci geçen yıl hakim karlısında çıktı. 74’ü tutuklandı. Bunun içinde çok yakından tanıdıklarımız bildiklerimiz var. Siyasetin tam göbeğinde en ağır eleştirileri yapıyor. Tartışma açmak istemem ama sert, kirli bir dil kullanıyor. Bir siyasetçi rakibine nasıl o sözleri söyleyebilir… Siyasi rakipleri ona cevap veriyor. Savcıda bekliyor. Cumhurbaşkanına hakaretten dava açılıyor. EN AĞIR SÖZÜ SÖYLEMEK SERBEST, KARŞILIĞINI DUYMAK CEZA En ağır sözü söylemek serbest, karşılığını duymak ceza. Bütün dünyada gazeteciler kollukla birlikte görev yaparlar. Dışarıdan ses geliyordu. Bir grup insan… Sordum belediyenin dışarıya verdiği tuvaletlerin temizliğinde çalışan firma değişmiş. Yeni firma iş teklif etmiş. Bizi belediyeye işe alın demiş. Protesto ediyorlar. Bu bir hak. Gelir, protesto eder. Bu toplantının düzeninin bozmadıktan sonra istediği pankartı açar istediği protestoyu yapar. Ama Türkiye’de böyle bir şey yok. Kollukla gazeteci yan yana çalışıyor dünya da ama kolluk bir sertlik yaptı, gazeteci yazdığında yargı karşısına çıkıyor. En çok gazetecilerin zorlandığı iş polis kötü davrandı, haber yapıldı mı… ya emri veren yanlış yapıyordu ya da emri uygulayan yanlış yaptı düzeltilir. Ya da haber değeri yoktur olay yoksa… dezenformasyon yasası ededen ucube var. Bütün otoriter Liderler birbirinden öğreniyor ve sırasıyla da Putin’den öğrendi. Tayyip Erdoğan’da bu yasayı koydu. Biz o günlerde dünyanı söyledik. Önce yok öyle şey dediler. ‘Hayır, yalan. Hiç bir şey olmayacak’ dediler. 4-5 ay durdu. Şimdi gazetecilerin başına ne geliyorsa bu yasadan geliyor. Gazeteci haberi elbette doğrulatır. Meslek gereğince kaynağına güveniyor. Haberi yaptıktan sonra ne kaynağını ele verir ne de rahatsızlık duyana hesap verir. Böyle bir mesuliyeti yok. Bütün Türkiye dünya konuşuyor. Twitter yıkılıyor. Bunu haber yapınca gazeteci suçlanıyor. Kimler bu yasayı neden kullanmış bakıyorsunuz gazetecileri bastırmak için kullanıyor. Türkiye’de de döndü dolaştı başladı. Sürekli bir vatan hainliği yaftalaması var. Biz 31 Mart seçimlerine giderken yaptığımız öz eleştirilerde gördük ki; bu bize yakışmaz, onların demesiyle terörist mi olacağız… Öyle bir kamu gücü, sosyal medyada yönlendirmeye yönelik harcanan milyonlar… Bir yalan devlet eliyle yayıldı. Bir tane ceza verilmedi. Ama diğer taraftan gerçeği yapan gazetecilere birileri dönüp en kolay yoldan terörist damgası vuruyorlar. TERÖR BİTECEKSE HER ŞEYİ YAPARIM AMA… Terör bitecekse her şeyi yaparım ama kapalı kapılar ardından Tayyip Erdoğan’ın siyasi geleceğiyle filanancanın özgürlüğünün takas edildiği oyunun parçası olmam. O yüzden meseleyi doğru yere çekmeye alışıyoruz. O yüzden şehir ve gazi ailelerinin dediklerini değerli buluyorum. Özellikle açıklıkla söylüyorum; uzun süredir CHP’nin bu konudaki tutumu son derece net. Bu konuda iktidarın yapmadıklarını güzelleyenlerin bir pozisyonu ve muhalefetin yaptıklarını görmeyen bir başka pozisyon var. birileri milleti görmeden devleti ezdirerek barışı değil de siyasi çıkarlarını düşünerek ilerleyecekse millet onu dam görsün. Bizim nerede durduğumuzu da görsün. Bu salonun önceliği meslek ama meslek yapılırken özlük haklarının bu kadar kötü olduğu süreçte gazetecilerden mesleklerini çok iyi yapmalarını beklemek haksızlık. İstihdam soruları var. bizim partimizde mesleklerinden koparılmış 8 arkadaşımız çalışıyor. Çok sayıda gazeteci uzaktan çalışıyor. Parça başı çalışıyor. Yine meslek örgütünün bir raporunda Türkiye’de her 4 gazeteciden biri esnek çalışmalar yüzünden asgari ücretin altında maaş alıyor. Bu korkunç bir şey. Ortalama maaş asgari ücretin 6 bin üzerinde. Bütün basın mensuplarının ortalama maaş açısından utanç verici bir noktada. Maaş beklentisi yeni yıl için 45 bin lira olarak belirlenmiş. Ortalama beklenti şu anda gerçekleşmesinin 28 bin lira olacağını söylenmiş. Önemli bir eksikliği sendikalı olamaması. Sermaye maalesef bunu da başardı. Gazetenin sendikasının diğerlerinden bir farkı var. Gazetecinin sendikası haklarını işverene karşı koruyor. İşvereni de siyasetçiye karşı koruyor. CHP iktidarında ilk elden yapılacak işler halkın haber hakkını korumak açısında gazetecilerin sendikalaşmasının önündeki tüm engellerin kaldırılması gerektiği. Hazırladığımız programda bunu Nisan ayından sonra göreceksiniz. BASINI ELE GEÇİRME NİYETİMİZ YOK Biz CHP olarak harıl harıl bir çalışma içerisindeyiz. Arkadaşlar iktidara çalışıyorlar. İktidara hazırlanıyoruz. Hazırlığımızın mesleğiniz ve adalet açısından özetini sunacağım. Gelince biz bu basını nasıl geri alırız, nasıl yandaşlaştırırız diye değil, bir daha kimsenin egemenlik kuramayacağı bir gazetecilik kanunu için güvencelerle çalışıyoruz. 1’den çok gazete sahibi olmanın yasaklandığı, 5 yıldır ve 10 yıl sonrasın kamu ihalesine meşgul olanların gazete sahibi olamadığı, gazetecilik meslek tanıtım kartlarının sadece gazetecilik meslek örgütü tarafından verildiği, basın ilan kurumunun bütün döngüsünün sadece gazeteci meslek örgütü tarafından düzenlendiği yürütüldüğü ev denetletildiği… Basını ele geçirme niyetimiz yok. Ama basının bir daha ele geçirilmeyecek bir niteliği kavuşturmaya niyetimiz var. Basın görevini özgürce yapabilseydi bu noktalara gelmeyecektik. Aynı şeyi adalet sistemi içinde çalışıyoruz.” TUGAY: BU MÜCADELEYE KATKI KOYMAK BİZİM İÇİN ONUR Tarafsız şekilde mesleğini icra eden tüm basın mensuplarının yanında olduklarını ifade eden Başkan Cemil Tugay, “Dün akşam burada İzmir Gazeteciler Cemiyeti iş birliğiyle barış Selçuk ödüllerini verdik. 25nci kez İzBB Türkiye’mizden başarılı gazetecilik örneklerini gösteren gazetecilerimizi ödüllendirmekten büyük bir onur duyuyor. Biz hem CHP’liler olarak hem de İzmirlilerin görev ve sorumluluk verdiği yöneticiler olarak onuruyla, ahlakıyla toplumun vicdanına ses olmak, gözü kulağı olmak için tüm gazetecilerimizin her zaman yanında oldu. Olmaya da devan edeceğiz. Yerel basının güçlendirilmesi içinde yanlarında olduğumuzu arkadaşlarımız biliyorlar. Bu yolda da emek gösteremeye devam edeceğiz. Biliyoruz, yürekten inanıyoruz ki gazetecilik en kadar özgür yapılırsa o ülkede demokrasi o kadar iyi işler. Halkın bilinçli olmak o derece sağlanır. İçinde yaşadığımız dönem maalesef hemen herkesin baskı altına odluğu bir dönem. Buradan maalesef yandaş tabir edilen kötü örnekler bir yerde gazeteciliği kirletiyor. Bunlardan kendimizi koruma için tarafsız bir şekilde görevini yapan tüm basın emekçilerimizin yanında olmamız gerektiğini ifade etmek isterim. Biz İzBB olarak, İzmir olarak bu duruşu göstermeye devam edeceğiz önümüzdeki yıllarda CHP’nin iktidarıyla berber gazeteciler çok daha özgür şekilde görevlerini yerine getirdiği işsiz ve güvencesiz olmadıkları bir ortamı hep beraber sağlayacağız. Bu mücadeleye katkı koymak bizim için onur olacaktır” ifadelerini kullandı. ZEYREK: HER ZAMAN GAZETECİLERİN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİM Ege Belediyeler Birliği Başkanı ve Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, “Bugün ki sadece bir basın toplantısı için değil, demokrasimizin can damarını oluşturan basın özgürlüğüne destek vermek için buradayız. Gazetecinin çalışanı çalışmayanı olmaz ama 10 Ocak günü basın tarihinde basın mensuplarının verdiği direnişin günüdür. Bugün Türkiye’de özgür basın baskı altına alınmak susturulmak ve mahkum edilmek isteniyor. Absın bir ulusun ortak sesidir. Bu sesin kısılması ulusun nefesinin kesilmesi anlamına gelmektedir. Tarafsız ve korkusuz bir basın toplumsal adaletin teminatıdır. Özgürlüğe sahip çıkmak demokrasiye sarılmaktır. Özgür basın olmadan demokratik toplum inşa edilemez. Basın halkın gözüdür kulağıdır vicdanıdır. Hakkı gasp edilenlerin kürsüsüdür. Basını susturmak halkı susturmaktır. Basın hürdür asla sansür edilemez. Ülkemizde bugün özgürlük eşitlik mücadelesi evren herkes baskılar ve yıldırma politikalarına maruz kalıyor. Bunlara artık dur denmesi gerekiyor. Halkın haber alma özgürlüğünün temsilcisi olarak gazeteler ile birlikte bir yerel yönetim anlayışıyla halkın çıkarlarını savunmaya devam edeceğimizi dile getiriyoruz. Basın özgürlüğü olmadan adalet sağlanamaz. Her zaman gazetecilerin yanında olmaya devam edeceğim. Türkiye’nin geleceği gazetecilerin kalemiyle ve cesaretiyle gerçekleşecektir. Gerçeği savunmak için verdiğiniz mücadele bu ülkenin geleceği adına atılmış en büyük adımdır” diye konuştu. Emine Kulak
Siyaset
Yayınlanma: 10 Ocak 2025 - 15:10
CHP Lideri Özel İzmir'de gazetecilerle buluştu: Basını ele geçirme niyetimiz yok!
İzmir’de 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle basın mensupları ile bir araya gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Biz CHP olarak harıl harıl bir çalışma içerisindeyiz. Arkadaşlar iktidara çalışıyorlar. Hazırlığımızın mesleğiniz ve adalet açısından özetini sunacağım. Gelince biz bu basını nasıl geri alırız, nasıl yandaşlaştırırız diye değil, bir daha kimsenin egemenlik kuramayacağı bir gazetecilik kanunu için güvencelerle çalışıyoruz. Basını ele geçirme niyetimiz yok" dedi
Siyaset
10 Ocak 2025 - 15:10