Çiğdem CANPOLAT / AGORA MEDYA – İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin (İzBB) Ağustos ayı Olağan Meclis toplantısının ikinci oturumu gerçekleştirildi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yokluğunda Meclis Başkanvekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirilen oturumunda gündem katı bertaraf tesisleriydi.
UZUNOĞLU: ENGEL OLMAYA ÇALIŞMAK BENCE İZMİRLİNİN HAKKINI YEMEKTİR
Gündem dışı konuşmalarda söz alan CHP’li meclis üyesi, son dönemde İzmir gündeminin en çok tartışılan konusu olan katı atık bertaraf tesisi konusuna ilişkin konuşurken Aliağa bölgesinden örnek vererek “Katı atık İzmir’de en sıkıntılı konulardan biri. Bugünlerde bizim katı atığı götürüp döktüğümüz alanda toprak kayması gibi sıkıntılar nedeniyle Büyükşehir’in almış olduğu kapatma kararı var. 2018 yılında yapılmış ve bakanlık tarafından onaylanan bir projesi var Büyükşehir’in. Çeşitli ilçelerde atık bertaraf tesisleri yapılarak buralarda toplanacak ve bizim sorunlu alanımız devre dışı kalacaktı. Ancak bunlar bugüne kadar yapılamadı. Aliağa’da cüruf bertaraf tesisi yapılmaya çalışılıyor. Bu kanserojen bir olay. Ben işin şu kısmını vurgulamak istiyorum. Burada bu kanserojen maddeyi depolayan bir ortama ve tesise ÇED olumlu raporu verildi. Şu anda mahkeme yürütmeyi durdurdu. Bu konuyu şuraya getirmek istiyorum. Menderes’te bir katı atık bertaraf tesisi yapmak istiyoruz. Bu tesiste önce mekanik ayrıştırma yapılıyor, geri dönüşüm maddeleri ayıklanıyor ve arkasından da biyometalizasyon alanına gönderilerek enerjiye dönüştürülüyor. Buraya gelen atıklar evsel biyolojik atıklar. Yani burada gaz, koku ya da çevreye zarar verecek unsur yok. Sayın Mahmut Atilla Kaya, ‘Menderes’i çöp kent yapamayacaksınız’ demiş. Biz orayı çöp kent yapmak istemiyoruz. O arkadaşlar da bunu iliyor. Siyaseten de buradan bir şeyler çıkarmaya çalışıyorlar. Buranın yıllar süren ÇED başvurusu Tarım İl Müdürlüğü’nün başta verdiği olumlu görüşünü değiştirmesiyle ÇED süreci öldürülüyor. Öyle bir noktaya geliyor ki bu sürecin tekrar başlaması 2-3 yıl alacak. Yani burada gerçek olmayan bir argüman üzerinden İzmir’in çöp sorununu Büyükşehir halledemedi algısı yaratılıyor ve bu algı üzerinden de işin teknik kısmını bir tarafa koyuyorlar. Şu anda Bergama ve Ödemiş’teki tesisler çalışıyor ve oralar çöp kent olmadı. Aliağa’da ÇED olumlu raporu verilirken hiçbir AK Partili itiraz etmezken Menderes’te yapılmak istenene siyasi tavır göstererek engel olmaya çalışmak bence İzmirlinin hakkını yemektir” dedi.
ÇALIŞKAN: BİZ HEP RAYININ DIŞINDA KONUŞUYORUZ
AK Partili Meclis Üyesi Erhan Çalışkan ise konuyla ilgili bir öneri dile getirdiklerini ifade ederek, “Bu katı atık tesisinin yapımına karşı olan sadece AK Partililer değildi. O günkü oylamada sizin partiniz olan belediye başkanı ve meclis üyeleri de gelmemişti. Burada teknik ve sonuçlar konuşuluyor. Problem bütün İzmir’in 30 ilçesinin katı atığını 5 merkezde toplamaya çalışıyorsunuz. Bu ilçelerdekiler başkasının çöp yükünü çekmek istemiyor. Öneri getirdik. Hepsini şu anda inşa etmeyebilirsiniz ama şu 20 tane mi katı atık tesisi mi kurulacak, onları planlarsınız. Bizde 30 ilçenin çöpünü toplanacağı yeri hep birlikte geçiririz. İnsanlar bile, ‘herkesin çöpü bana gelmeyecek, herkesin çöpü olduğu yerde toplanacak’ der. Şimdi sadece buna engellemek demek doğru bir şey değil. Devasa boyuttaki bir yerin çöpünü toplayı Menderes’e götüreceksiniz. Oradaki insanlar bunu kabul etmiyor. Bunu AK Parti engelliyor diyorsunuz. İkincisi katı atık tesisleriyle ilgili hep anlatıyoruz. Bir şeye kılıf bulmak için pelerin haline getirmek kolay. Muktedir olduklarınızı konuşmak sonrasını sormak bana göre daha doğru. Bu konu gündeme geliyor ama bir türlü olmuyor. Biz hep rayının dışında konuşuyoruz” dedi.
YILDIZ: BU MODEL İLE BÜYÜKŞEHİR’İ BATIRIYORSUNUZ
Büyükşehir Belediyesi tarafından kooperatif yönetimiyle yapılan kentsel dönüşüm çalışmalarını eleştiren AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, Aslında sevindim, AK Parti hükümetlerinin yaptıkları ve yapamadıkları konusunda ders çalışmaya başlamışlar. Siz sizi gibi meselenin arkasına saklanmayız. Biz her şeye cevap veririz. 35 projenin 20’sinin tamamlandığını ve tamamlanmak üzere olduğunu ile ilgili belgeleri vereceğim. Devam edilemeyen ilerleyemeyen projelerin arkasında Büyükşehir’in açtığı davaları da vereceğim. Bir hastalık var; bazı bilgileri ediniyorlar ama Büyükşehir’in edindiği negatif tavrı ıskalıyorlar. Mesela bu kentin 100 binlik planları yapıldı. Büyükşehir itiraz etti. Bakanlık sizin itiraz ettiğiniz 104 maddenin 100’ünde düzeltme yaptı. Siz malesef ne davaları çektiniz ne de 25 binlik planlarını ona göre uygulandınız. Nasıl engelleniyoruz diyorsunuz şaşıyorum. Bir trajik komik tiyatro izliyoruz. Kooperatifçilik üstünden başlayan ancak mızrağın çuvala sığmadığı hukuka uymayan sözleşmelerin dolaştığı bir olay. Pazartesi dendi ki biz kooperatifçilikte başarılıyız. Sayın başkanın başarılıyız dediği köy, başkanının kim olduğu belli olan birinden bahsediyoruz. Böyle bir başarınızın olması için demek ki böyle bir ilişki ağınızın olması gerekiyor. Kentsel dönüşümde kooperatif başkanınız CHP İl Başkanı çıktı. Siz AK Parti hükümetlerinin ortaya koydukları projeler ilgili ne sorarsanız yaptık ya da yapamadık diye dürüstçe cevap alacaksınız. Bizim gösterdiğimiz bu hassasiyeti siz görebilecek misiniz? Ben grup başkanvekilleri dinlerken üzülerek dinledim. O kadar iç içe geçmiş bir modeli başarılı gibi sunmak kentlinin aklı ile dalga geçmektir. Kentsel dönüşüm daire başkanlığı kapatılırken, daire başkanlığını savunan arkadaşlarımız tek bir kelime edemedi. Meclis sıralarının yarısı boştu CHP'de. Kararını içine sindiremeyen arkadaşlar varmış ki burada yokmuş. O gün o tutanağı imzalayan arkadaşlarımız acaba bugün o görevi yapıyor mu? Pazartesi kahraman ilan ettiğiniz, sonra kapattığınız insanlar acaba inşaatı denetleme heyetinde var mı yok mu? Açıkça cevabını bekliyoruz. Hukuksuzluk öyle almış başını gitmiş ki aynı adres veriliyor. İşi aldığımızda şirket ismi değişiyor. Bu model ile Büyükşehir’i batırıyorsunuz. Gerçeğin ipine sarılın Sayın Murat Aydın. Elinizi vicdanınıza koyun. 2,5 yıl önce bu yetkiyi verdik, ilk kooperatifçilik konusu çıkınca sözleşmeleri getirinde dik ancak hiçbiri verilmedi. Bugüne kadar hükümetimizin herhangi bir Büyükşehir Belediyesine karşı açtığı dava varsa buyursunlar getirsinler. Ancak siz 100 binlik planlara açtınız” dedi.
AYDIN: 3-5 OY FAZLA ALACAKSANIZ DİYE İZMİR’İN HAKKINI YEMEYİN
CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın
Katı atık bertaraf meselesi bir süredir konuşuluyor. Yapay gündem oluşturmak için oluşmuş gündem değil. Apaçık insanların hayatındaki gündemden bahsediyorum. İzBB katı atıklarla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile bakanlık tarafından onaylanan bir plan hazırladık 2018’de entegre atık yönetim planı… ‘Bunu 30 yere dağıtın, her yeri de belirleyin, böyle oluyorsa daha iyi olur’ diyor. Ama mevzuat ve Bakanlık’ta bunu demiyor. 5 bölge için yaptığın plan doğru mu diyor? İstanbul 17 bin ton üretiyor ve 3 tesis ile bertaraf ediyor. Bir fikir sizin zihninizde güzel olabilir ama fikrin bir altı olur. Biz kaderimizi seviyoruz ama bununla mücadele edeceğiz. Şükür ki sizde gerçeğin ipine sarılmaya karar verdiniz, sarılmaya devam edelim. Bergama ve Ödemiş başarıya yürütülüyor. 2018’de bakanlıkça onaylanan plan gereğince bölgelerin nüfus yoğunluğu ile kapasiteyle işletme başlatıldı. Bergama ve Ödemiş için de ‘çöp kent olacak’ dendi, olmadı. Ankara’da İstanbul’da sizin yönettiğiniz zamanda yapılan tesisler de o şehri çöp kent yapmadı. Bizim için de öyle. Menderes şöyle böyle olacak diyor. İzmir halkının gönüllü ürettiği çöp 5 bin ton. Bu çöpü bertaraf etme yükümlüğü İzBB’de. Çöpün bertaraf edileceği yerleri denetleme de Bakanlığın. Bu bir işbirliğidir. İzmir’e bu kadar kötü bakmayın. İzmir’in çöpünün bertaraf etmeyerek İzBB’yi başarısız gösteremeye çalışmak saf kötülüktür. Bunu İzmir halkına yapmayın. Diyorsunuz ki İzBB başka yerleler belirledi de izin vermedik mi? Bir sürü örneği var. Torbalı Taşkesik, Urla Yarımada, Uzunkuyu Taş Ocağı, Çeşme'de, Menemen'de 2 parsel, Tire Vahşi depolama alanı rekreasyonu, Bergama... Hepsi reddedildi. nelerle uğraşıyoruz ve nelere rağmen kente hizmet etmek için çabamızı sürdürüyoruz anlatacağım. 3-5 oy fazla alacaksınız diye İzmirlinin hakkını yemeyin. En üst standartta çevreye duyarlı tesisiler kurulduğunu biliyoruz biz. AK Parti’de bakanlıkta biliyor. İzmir’e geldiğinde bu kötülük neden? İzmir halkına diyorlar k sen bu siyasi tercihini yaptıkça ben senin önüne bu hizmetlerin getirilmesini engelleyeceğim. Bu partizanca bir kötülüktür. İzBB Çiğli atık sahasını kapatmak için yıllardır çabalıyor. Hiçbir zaman burayı sürdürmek için diretmedi. Oluşan hukuki durum gereği İzBB atık yönetimini revize eti. Kuzeydeki heyelan bölgesine atık almayacak diğer bölümlere alınana atıklar azaltılacak ve atıklar Bergama ve Ödemiş’e gönderilecek. Bununla birlikte İzmir halkının 110 milyon TL’si boşa gidecek. Menderes Güney 2 tesisi ile ilgili...” dedi.
“BÜROKRATİK MEKANİZMALARLA BASKIYA ALARAK HALLEDEMEZSİNİZ”
Sözlerine devam eden Aydın, “İzmir halkının 10 milyon lirası bu yüzden boşa gitmiş olacak. Bu İzmir halkının parasıdır. Bu 110 milyon lira başka hizmete gidecek paranın buraya aktarılması demektir. Transfer maliyeti 500 milyon lira. Uzayan yol yüzünden harcayacağı yakıt bir yana, karbon salınımı ayrı bir olay. İzBB ben o dönemin koşullarıyla Çiğli Harmandalı tesisini kapatmak istiyorum. Yasayla yetki alanını genişlettikten sonra çöpü 5 ayrı bölgede bertaraf etmek istiyorum. Bakanlığa sunuyoruz ve onaylıyor yerleri belirlemeye başlıyoruz ve şunla karşılaşıyoruz; Menderes güney 2 tesisi… 13 ayrı kuruluşa görüş soruyoruz, hepsinden olumlu görüş alıyoruz. Bunları aldıktan sonra il mahalli çevre kuruluşunu götürüyoruz. Bu onaylanıyor. Bu kararı yanlış bulan yurttaşlar dava açıyor. Mahkeme ret ediyor. Burası doğru diyor. Yetmiyor. Projenin fizibilite raporunun çevre il müdürlüğü onaylıyor. ÇED sürecini başlatıyoruz. ÇED uygunluğu onaylanmış yerle ilgili bütün kurumlarda yine görüş alıyoruz. Tarım müdürlüğü biraz ilerdeki zeytin alanı için ben buna olumlu görüş vermiyorum diyor. Biz Şubat 2022den beridir merkezi idareyi ikna etmeye çalışıyoruz ama nuh diyor peygamber demiyor. ÇED süreci ağustos 2024’te sonlanacak. Bu engellemek… İzmir halkı kaderini seviyor. Bu şehirde yaşamayı seviyor. İzmir halkı İzmir’in özgür, demokratik ortamdaki yaşam tarzını seviyor. İzmir halkının şehrine ve yaşamına olan tutkusu bu tür bürokratik mekanizmalarla baskıya alarak halledemezsiniz. Bunu İzmir halkı göğüsler, İzBB’de göğüsler. Siz İzmir halkına verdiğiniz sözleri yerine getirin” diye konuştu.
HIZAL: KAPATACAKSINIZ, HADİ ORADAN!
Üzülüyorum. Ortaya koyduğumuz eleştiriler belgeler neticesinde iktidar grubunun başkanvekili şaşkınlıkla olayları yeni duyar bir şekilde bir takım konuşmalar yaparak sıklıkla da meseleleri farklı noktalara taşıyarak çok iyi bildiği hukuk dersi verme çabasına girerek bir konuşma yapıyor. Sayın aydın bazen unutuyor. Hukuk dersine vermeye çalıştığı kişi kendisinin ders aldığı hocalardan ders aldı. İrfan beye belki verebilir ama bu noktada kendisi de anlıyorum. Bir belge sözleşeme yazı ortaya koyduğumuzda o da nerden çıktı diyerek şaşkınlıkla bir refleks geliştiriyor. Anlıyorum, pazartesi yaptığımız konuşmalar sonrası gündemi değiştirmeniz gerekiyor ama orada da hata yapıyorsunuz. Ortaya bir sözleşme koyuyoruz hiç kimsenin haberi yok. İzBB çöp konusunda sabıkalı bir belediye. Çöp meselesinde başarılı bir belediye olsa çöp dendiğinde 30 ilçenin 30’unda da belediye başkanları dahil olmak üzere vatandaşların hiç birini tüyleri diken diken olmazdı. Sayın Tunç Soyer ben Seferihisar Belediye Başkanı, Seferihisar’a çöp tesisi kurulacağını duysam ilk ben karşı çıkarım dedi. Menderes’te teknik problemler var. Yarımadada bir tesis yapılacak. 5’inci neresi? Hangi tesisten bahsediyorsunuz, harmandalı. Kapatmak istediğiniz ama dün kapatmayacağınız dediğiniz tesis. Sayın başkanın attığı tweet var. Harmandalı biyogaz tesisi açıldı diye. Siz açtınız. Ne üretiliyor, elektrik. 15 yıllık sözleşme yapıldı, 11 yılı kaldı. Kapatacaksınız, hadi oradan! Siz geçmişini tamamen sildiğiniz için bu problemi yaşıyorsunuz. 23 Şubat 2019 tarihli İzBB’nin internet sitesinde yayınlamış bir haber; başkan aziz Kocaoğlu, Tunç Bey ise Seferihisar’da. Büyükşehir katı atık tesisi mücadelesini kazandı diye haber var. 2019 yılında dava sonuçlanmış bu haber çıkmış ne yaptınız o tarihten bu yana. Asıl bu 5’incei tesis Yamanlar’daki tesis. Temel sorun o kimi kandırıyorsunuz! Yamanlar’daki tesis ile Harmandalı arası 4 kilometre. Dersinizi lütfen iyi çalışın. 4 yıl boyunca yapmamışsınız. Seçimlere kalmış az, şimdi neler diyorsunuz… Yamanlar’ın 198 metrekare. 103 bin metrekare Milli Emlak’a ait. Geri kalanın kamulaştırılması lazım. Çöp konusunda bütün tezleriniz yanlış. Cenap Bey 35 projeden bahsetti. Bu projelerin bazılarını neden yapılamadığını Hakan Bey anlattı. Arkadaşlarınız dostlarınız dava açtı. Arkadaşlarınız dostlarınıza söylerseniz davalarını çeksinler. Selçuk'taki rıhtım ile ilgili yanlış bilgi almışsınız. Tesisin en kıymetli bölümü bitirildi. Ancak arkadaşlarınız ve dostlarınız dava açmıştı" dedi.
“YAZIK GÜNAH”
Kentsel dönüşüm konusunda da eleştirilerini sürdüren Hızal, "Pazartesi ne dedik biz? İzBB'nin onuru itibari ayaklar altına alınıyor dedik. Başkan sözlerimizin ardından bundan sonraki meclise kooperatif başkanlarını gelip sunum yapmasını istiyoruz dedi.Bende heyecanla bekledim. Murat Bey demagoji yapmayı seviyor. Ancak sorulara cevap vermiyor. 2 aydır bekliyoruz. Hakan Bey iki maddeden bahsetti. Murat Bey'de çok iyi biliyor İZBETON bu maddelerle işe devam edemez. İş temelde sakat başlamış, sonra sakat devam etmiş. Hukuki eksikliklerden dolayı sonra da demir eksikliğinden sonra bir anda 'engelleniyoruz' dediniz. Kim engelliyor sizi? Ben söyleyeyim; 3 ve 4'ncü etap kapsamında Örnekköy'e 3'ncü etapta olması gereken seviye yüzde 89, olan seviye yüzde 12. Kim engellemiş? 4'ncü etapta olması gereken seviye yüzde 89, olan seviye yüzde 58. Aktepe Emrez'de olması gereken seviye yüzde 63, olan seviye yüzde 4. Kim engellemiş? Sizin beceriksizliğiniz, iş bilmezliğiniz engelledi. İZBETON Genel Müdürüne İzBB'nin anahtarını teslim ettiniz. Yazık günah” şeklinde konuştu.
ÖNAL: BU KURU KURU POPÜLİZMDİR
Hızal’ın iddialarına cevap veren CHP’li Meclis Üyesi İrfan Önal, “İlla söz hakkımız var diye söz alıp ithamlarda bulunup söz hakkı olmayan kişiler hakkında iddiada bulunmaya hakkı yok. Senet teminat yok demedik, senet aranıyorsa vardır. Kurum içerisinde mevzuata dayalı iş yapılıyorsa o iş olmuştur. Kimseden şüphemiz yoktur ve o şartlar yerine getirilmiştir. 4 yıl önce bu konular tartışmaya açıldığında bu güzelim yerlerde çöp tesisimi yapılar güzellemesi yapılmıştır. İzmir’in her tarafında her şey yetişir ama nihayetinde buranın planlamasına nihayetinde planlama işleyişi var. Plan kısmı önümüze gelmiş, burayı engellersek Harmandalı’ya çözüm olacak yeri bulamayız. Bu da kuru kuru popülizmdir” ifadelerini kullandı.
Çiğdem Canpolat