Bayraklı'da gündem 'müteahhitle işbirliği' iddiaları! Özkan: Müteahhit bilmem, tanımam, merhabam yok!

Çiğdem CANPOLAT GÜÇTEKİN / – Bayraklı Belediye Meclisinde onaylanacak veya onaylanan imar durumları ilgili müteahhitlere haber vermek adına mail atma iddiası sonrası tartışmalar hız kesmeden devam ederken taraflardan da açıklamalar gelmeye devam ediyor.

AK Parti Bayraklı Belediye Meclisi Grup Başkanvekili Emre Demir’in gündeme getirdiği iddialarda ismi geçen 3 kişiden biri olan CHP Bayraklı Meclis Üyesi ve İZDEDA eski Başkanı Haydar Özkan Öncüşehir’e konuştu.

İddiaların mesnetsiz olduğunu ifade eden Özkan, müteahhitlerle hiçbir bağının olmadığını, İZDEDA Başkanıyken depremzedelerin durumunu görüşmek üzere defalarca imar müdürlüğüne gittiğini ancak meclis üyesi olduktan sonra sadece iki defa gittiğini açıkladı.

BEN MÜTEAHHİT BİLMEM, TANIMAM

Bu tür konularda isminin geçmesine şaşırdığını ifade eden Özkan, “Beni bu açıklama oldukça şaşırttı. İlginç ve tuhaf geldi. İsmimi geçirenin kimler olduğunu da bilmiyorum açıkçası. Şöyle ki Benim Bayraklı Belediyesi'ne gidip imar bölümüyle görüşmem kadar doğal bir şey daha yok. Çünkü ben depremzedelerim dernek başkanlığını yapmışım. Ve hala şu anda hala dernek ile bağımı kesmemişim. Dernekteyim, devam ediyorum. Bir sürü depremzedenin isteği var. Bunları bütün her şeyiyle ortaya dökerim. İşte sorunlu olan arsalar, arazileri, imar durumunu isteyenler… Ben de bunlarla ilgili ne oluyor, ne bitiyor diye gidip sormam gerekiyor. Lakin şöyle bir durum var; artık gitmiyorum. Meclis üyesi seçildiğimden beri Bayraklı Belediyesi imar bölümüne iki kere gittim. Birisinde başkan yardımcımız Levent Hanım'a hayırlı olsuna gittim İkincisinden de geçen gün bu 60 hektarlık alanın yeni imar durumuyla ilgili bilgi almak için gittim. Bu kadar! Ben hiç gitmiyorum, gitmedim de. Bunu söyleyen arkadaşlar, kendilerine göre bir hayal dünyası kurmuş ve ona göre söylüyorlar büyük ihtimalle. Ben müteahhit bilmem, tanımam. Not defterimde benim müteahhit telefon numarası yoktur. Bunu herkes bilir. Benim derneğime müteahhit derneği gelip giremez. Müteahhitlerle hiçbir sohbetim olmaz benim. Halk Konut tarafına giderim, orada da müteahhitlerle merhabam bile yoktur. İsterseniz bunları müteahhitlerin kendilerine de sorabilirsiniz. Onun için ben rahatım, bunu söyleyen arkadaşımız muhtemelen kendine bir yer yapmaya çalışıp bir şeyler söylemiş. Üzüldüm sadece. Mesela İmar Müdürlüğümüzde de Belediye Başkanımızla da depremzedeleri ve Halk Konut kooperatifindeki Kooperatif başkanlarını bir araya getiriyoruz. Mesela keşke bunu haber olarak size söyleseydi, daha iyi olurdu” dedi.

BUNUN ADINA ÇİRKİNLİK VE ÇİRKEFLİK DENİR

AK Parti Grubuna da tepki gösteren Özkan, “AK Parti grubundaki arkadaşlarımın benim üzerime yürümesinin sebebini ben anlayabiliyorum. Çünkü geçmiş dönemde ben meclise girmeden ve siyasi kimliğimi açıklamadan önce kendileriyle oturup her türlü konuda görüş alışverişinde bulunuyorduk. Şimdi siyasi bir kimlik kazanınca benim konuşmam onlar tarafından rahatsızlıkla karşılanıyor. Ama şöyle de bir gerçeklik var; bu tip bir laf söylemek çirkinliktir, kesinlikle lüzumsuzluktur, çirkinliktir. Yani eğer bir şey yoksa, onunla ilgili de varmış gibi bir şeyler konuşuluyorsa, görmemiş, duymamış, bilmiyor ama sadece varsayımlarla hareket ediliyorsa, bunun adına siyaset denilmez. Bunun adına çirkinlik ve çirkeflik denir” şeklinde konuştu.

BUNDA GİZLİ SAKLI BİR ŞEY YOK Kİ

Müteahhitlere mail atma olayı hakkında da konuşan Özkan, “Müteahhitlere mail atma gibi bir durumunun benim derneğimle ya da kimseyle ilgili herhangi bir bağı yok. Bunu Mustafa Karaman Bey zaten açıkladı. Mustafa Bey'in o bölgesinde kurulan ve kendisinin onursal başkanını yaptığı dernek… Ki bunu açık ve alenen yapıyor zaten. Bunda gizli saklı bir şey yok ki. Hatta şöyle diye çağrıda bulundu arkadaşlarımız; AK Partili müteahhit arkadaşlarımız da bu işin içerisinde olsunlar denildi. Bayraklı Belediye Başkanımız da bu konuyla ilgili yaptı, ‘vatandaşa dokunabilecek kim varsa müteahhit olarak buyursun gelsin, başımızın üstünde yeri var. Önünü açarız’ dedi. Bunda ne beis var ben anlamadım. Mail atmışlar, demişler ki ‘efendim burada bir çalışma yapılıyor. Bu çalışmaya katılmak ister misiniz?’ Ne var bunda, ben anlamadım. Bir de ayrıştırılarak yapılan bir şey değil. Bütün müteahhitlere atmışlar onu. Belki kendilerine gelen dosyalara baksalar, dosyalarında da görebilirler” diye konuştu.

BÖYLE BİR SİYASET OLMAZ

Özkan son olarak ise şu ifadeleri kullandı;

“Ben anlam veremiyorum, böyle bir siyaset olmaz. Bunun adına siyaset denilmez. Böyle bir şey yok, ayıptır yani. Keşke gelip kendileri bana sorsalar. Ben her şeyi açıklarım ki ben 4 yıldır depremzedelerle uğraşıyorum. Onlarla yatıyorum, onlarla kalkıyorum. Onlar için kendi hayatımı, ömrümü feda etmişim. Çoluğumdan çocuğumdan feragat etmişim. Her şeyim depremzedelerin üzerine kurulmuş. Bu siyasette hasbelkader depremzedelerin dertlerine çözüm bulmak adına yaptığımız bir şey. Girmiş olduğumuz bir yol. Bu yolda da yapılması gereken ne varsa yapmaya çalışıyorum ve hatta kendimi bu konuda açık söyleyeyim yetersiz de buluyorum. Çünkü bu siyaset yolunda depremzedelere daha çok aktif olup daha çok yardımcı olmak için her kapıyı aşındırmam lazımken bu tip laflar sadece mide bulandırıyor. Üzülüyorum, sadece üzülüyorum. Bunu söyleyen arkadaşlarımızın utancını kendilerine bırakıyorum.”

Çiğdem Canpolat