Vergi hukukunda gönüllü uyumu teşvik eden en önemli mekanizmalardan biri olan “İzaha Davet Müessesesi”, uygulamada sıkça karşılaşılan ancak yeterince bilinmeyen yönleriyle mükellefler açısından ciddi hak ve yükümlülükler doğuruyor. Avukat Arzu Külahcıoğlu Altıntoz, sosyal medya hesabından yaptığı bilgilendirmede, özellikle bu sürecin dava boyutuna ilişkin önemli ayrıntılara değindi. İzaha davet sürecini, mükelleflerin vergi ziyaı şüphesiyle karşı karşıya kaldığında, Gelir İdaresi Başkanlığı veya Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı tarafından başlatılan bir açıklama süreci olarak tanımlayan Altıntoz, “Bu süreç, doğrudan vergi incelemesi yapılmadan önce mükellefe kendini ifade etme hakkı tanıyan bir fırsattır” dedi. 30 Günlük Kritik Süreç İzaha davet yazısı tebliğ edilen mükelleflerin, yazının tebliğinden itibaren 30 gün içinde açıklama yapmaları gerekiyor. Bu açıklamanın yeterli bulunması halinde, mükellef hakkında vergi incelemesine veya takdir komisyonuna sevk işlemi yapılmıyor. Ancak açıklama yapılmazsa ya da yetersiz bulunursa, mükellef hakkında doğrudan inceleme veya takdire sevk süreci başlatılıyor. Ceza İndirimi ve Dava Açma Hakkı Altıntoz, izah sürecinde eksik ya da yanlış beyanların düzeltilmesi ve süresi geçmiş vergilerin “izah zammı” ile birlikte ödenmesi halinde vergi ziyaı cezasının %20 oranında indirimli kesilebileceğini belirtti. “Bu hem mali yükü azaltmak hem de daha ağır yaptırımlardan kaçınmak açısından önemlidir” diyen Altıntoz, ayrıca izahın yeterli bulunmaması durumunda verilen red kararının, mükellef açısından hukuki sonuç doğuran bir idari işlem olduğuna dikkat çekti. Bu durumda, mükelleflerin 30 gün içinde dava açma hakkı bulunduğunu hatırlatan Altıntoz, dava açılırken yürütmenin durdurulması talebinde de bulunulabileceğini ifade etti. İhtirazi Kayıtla Beyan Konusu Bir diğer önemli başlık ise, izaha davet süreci sonucunda verilen beyannamelere ihtirazi kayıt konulup konulamayacağıydı. Altıntoz, bu konuda Anayasa Mahkemesi’nin 2019 tarihli kararını hatırlatarak, süresi geçtikten sonra verilen beyannamelere dahi ihtirazi kayıt konulabileceğini ve buna dayanarak dava açılabileceğini belirtti. Kaçakçılık Fiilleri Hariç İzaha davet müessesesinin her mükellef için geçerli olmadığını da vurgulayan Altıntoz, Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesi kapsamında yer alan kaçakçılık suçlarına karışan mükelleflerin bu haktan faydalanamayacağını ifade etti. Hukuki Destek Şart Sürecin hem teknik hem de zamana bağlı birçok yönü bulunduğunu vurgulayan Av. Arzu Külahcıoğlu Altıntoz, mükelleflerin bu süreci kendi başlarına yürütmeye çalışmaları halinde hak kayıplarıyla karşı karşıya kalabileceklerini belirtti. “Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığı nezdinde yürütülen tüm süreçlerde, zamanında ve bilinçli adımlar atmak hem işletmenin mali güvenliği hem de hukuki durumu açısından belirleyicidir” diyerek sözlerini tamamladı.Emine Kulak
Diğer
Yayınlanma: 30 Nisan 2025 - 12:02
Güncelleme: 30 Nisan 2025 - 12:26
Av. Arzu Külahcıoğlu Altıntoz: İzaha Davet Süreci, Mükellefler İçin Kritik Bir Hukuki Eşik
Vergi hukukunda gönüllü uyumu teşvik eden en önemli mekanizmalardan biri olan “İzaha Davet Müessesesi”, mükellefler açısından hem hak hem de sorumluluk doğuruyor. Konuya ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yapan Avukat Arzu Külahcıoğlu Altıntoz, bu sürecin dava boyutuna dair önemli bilgiler paylaştı. Altıntoz, izaha davetin, vergi incelemesine geçilmeden önce mükellefe kendini ifade etme hakkı tanıyan önemli bir süreç olduğunu vurguladı.
Diğer
30 Nisan 2025 - 12:02
Güncelleme: 30 Nisan 2025 - 12:26