Çiğdem CANPOLAT / - Ticaret Bakanı Ömer Bolat, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı tarafından düzenlenen iftar programına katıldı.Yoğun katılım ile gerçekleştirilen programa Bolat'ın yanı sıra ev sahibi İl Başkanı Bilal Saygılı, MHP İl Başkanı Veysel Şahin, Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, AK Parti İzmir Milletvekilİ Şebnem Bursalı, AK Parti İzmir Milletvekili ve Konak Belediye Başkan Adayı Ceyda Bölünmez Çankırı, AK Parti MKYK Üyesi Dilek Yıldız Büyükdaü, STK temsilcileri ve oda başkanları yer aldı.
BOLAT: ŞEHRE AYRI BİR SİNERJİ VERMİŞ
Sözlerin Çanakkale Zaferi'in yıldönümü ile başlayan Bakan Bolat, "Bugün 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'mizin 109'uncu yıldönümü. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü silah arkadaşlarını kazandığı bu büyük şanlı zafer dolayısıyla onları ve kahraman şehitlerimizi rahmetle, şükranla, minnetle yad ediyorum. Allah onlardan razı olsun. Mekanları cennet olsun. Bizlere düşen de onların bize emanet buna aziz vatanı korumak, geliştirmek, büyütmek, yüceltmektir. Biz de 21 yıldan bu yana cumhurbaşkanımızın önderliğinde gerçekten AK Parti hükümetleri ve cumhur ittifakı hükümetleri olarak var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Tabii bugün aynı zamanda mübarek Ramazan günü. Hepimizin ramazanı mübarek olsun. Rabbim sizlere, hepimize, tüm ümmeti Muhammed'e hayırlı ramazanlar nasip eylesin inşallah ülkemize ve halkımıza ve tüm İslam alemine esenlik, sağlık, huzur, bereket nasip etsin. Ve başta İsrail'in kalleşce ve acımasızca saldırıları altında inim inim inleyen ve Gazze kadın, çocuk demeden onların büyük acı çektiği bu durumda ve diğer dünya bölgelerindeki masum kardeşlerimize ve Filistinli kardeşlerimize de Rabbim inşallah esenlik verir. Bizlere de onlara yardım etmeyi etsin diyorum. İzmir'de bu sabah teşkilatımıza uğradık. Hakikaten çok diri, enerjik, böyle asan karınca gibi bir teşkilatla karşılaştık. Muazzam bir enerji aldık onlardan. Şunu farkettim gün boyunca; İzmir'i, İzmir'deki milletvekillerimiz, il başkanımız, yardımcıları, gençlik kolları, kadın kolları, ilçe yönetimleri ve İzmir'in tüm o da borsa ve STK başkanları arasında çok güzel bir iletişim var. Çok güzel bir kardeşlik, dayanışma var. Bu da şehre ayrı bir sinerji vermiş. Hamza da kardeşimin önderliğinde büyükşehir belediyesi ve 30 ilçe başkanlarının seçim çalışmalarında bu enerjiyi çok net bir şekilde görebiliyoruz. İzmir'e gelmeden önce Ankara'da, İstanbul'da başka illerde İzmir bu sene bir başka güzel büyük bir motivasyon var, enerji var İzmir inşallah gerçek belediyecilikle tanışacak Hamza da başkanlığında ve diğer ilçe belediyelerimizin başkanlığında diye haberler alıyorduk. Ama şahsen ve bakan yardımcılarım müdürlerimiz, kurmay arkadaşlarımızla bugünkü temaslarımızda bunun işaretlerini çok açık bir şekilde gördük. Sinerji başarı ancak böyle meydana gelebilir. Allah inşallah sizlerin bu samimi çalışmalarınızı ve planlarınızı, projelerinizi, enerjinizi Rabb'im başarıya ulaştırın. İzmir halkının bu defa artık yeter İzmir'de Cumhur İttifakı'nın gerçek belediyecilikleriyle tanışma vakti gelmiştir diyeceğine yürekten inanıyorum. Büyükşehirde de Hamza Dağ Başkanımızı 11 yıl önce tanıdım. MKYK'da beraber görev yaptık. Üç sene boyunca birlikte çalışmalarımız oldu. Ar-Ge'de görev medya tanıtımında görev yaptı. Gerçekten hukukçu olmakla beraber ülkenin her konularında ve ilgi alanlarında kafa yoran, plan yapan, proje yapan, üreten bir eee kardeşimiz İzmir'e getirdiği bu büyük hava ve Türkiye gündemine taşıması, onun İzmir'e neler katabileceğini, ekibiyle beraber, teşkilatıyla beraber ilçe belediyeleriyle beraber açıkça göstermektedir. Benim sizlerden ricam sizler, aileleriniz, eşiniz, çocuklar eee komşularınız, arkadaşlarınız, dostlarınız bu noktada artık İzmir'de Hamza Dağ başkanlığında gerçek belediyecilik için birlikte çalışalım diye karar vermenizdir" ifadelerini kullandı. MÜJDELİ SONUÇLA...
Türkiye'de AK Parti hükümetlerinin yaptığı çalışmalar dikkat çeken Bolat, "Cumhurbaşkanımız ve arkadaşları, 21 yıldan bu yana Türkiye'de büyük bir devrim yaptılar. Bu devrimin adı modernleşme, güçlenme, gelişme, özgürlüklerin, tamamen halka yayılması, elitiz-seçkinci anlayıştan hizmetkar, yönetime, hizmetkar, liderliğe doğru evrilme, dünyada dış politikasıyla, savunma sanayiyle, ordusuyla, ekonomisiyle güçlü bir ülke ve sözü dinlenen bir ülke konumuna ulaşmak, saygınlığa ulaşmak ve de mahalli yönetimlerde de ulaştırmadan altyapıya, işte kentsel dönüşümden, trafiğe, sanayi, tarım ve hizmetlerden ticarete şehirde, çevreden enerjiye, her alanda modern, yeri, halk için yaşanabilir, konforlu, çevreci ve kültür sanat faaliyetlerinin de gelişeceği bir belediyecilik modeli geliştirtirmekti. Bu çok büyük ölçüde başarıldı. Bunun İzmir'de de başarılmaması için hiçbir neden yok. İzmir demokrat bir şehirdir. 1950'de Demokrat Parti'nin kurulu güçlendiği daha daha sonra Adalet Partisi'nin burada güçlü olduğu belediyeyi yönettiği dönemleri hatırlıyoruz. Doğru Yol Partisi'ni hatırlıyoruz. Ve ilçelerde hatırlıyoruz. Dolayısıyla İzmir her zaman için demokrasi, özgürlük, gelişme, büyüme noktasında bir özlem duyar ve duyulan bir şehir oldu. 31 Mart'ta da İzmir'in inşallah müjdeli bir zafer sonucuyla bu başarıyı elde edeceğini ve Hamza Dağı ve arkadaşlarını inşallah belediye görevlendireceğine inanıyorum" diye konuştu.
KIZINIZI VERİR MİYDİNİZ?
Sandıkta seçim yaparken adayların geçmişte neler yaptığına dikkat edilmesi gerektiğine vurgu yapan Bolat, "Aslında burada oy kullanmak işin en kolay yönü. Gidiyorsunuz. Oyunuzu atıyorsunuz. İş bitti. Seçilen başkan ve yöneticiler için ondan sonra en büyük zorluk başlıyor. Omuzlarında bir ateş topu. Dürüst, namuslu, işçinin şehrin sorunlarını halledecek, İzmir'in bütün nüfusuna hizmet edecek, karşısına gelen her şikayeti, her sıkıntıyı çözmeye çalışacak büyük bir iş yükü, görev ve sorumluluk başkan da oluyor. Ve arkadaşlarında oluyor ama ön planda olan başkanın kendisi. O açıdan işin en kolayı oyu kullanmak benden size bir tavsiye; o oyu inşallah Hamza Dağ ve Cumhur İttifakı lehine belediye başkanlarımız lehine kullanalım. Bu iş önemli bir iş arkadaşlar. Bazılarımız takım tutar gibi oy kullanıyor. Haklıdır. Birçoğumuz onu yapabilir. Ama bir de olaya şöyle bakmak lazım; Bir iş kuracaksınız veya birisi sizi ortaklık ediyor. Siz onu ölçmeden, biçmeden, tartmadan geçmişte ne yaptı, ne etti, başarıları nedir bunları anlamadan, bu kişiyle ortaklık yapar mısınız? Yapmazsınız. Başka bir şey söyleyeyim. Birisi geldi kızımızla evlenmek istiyor... Anne baba olarak damat adayını karşınıza aldınız. Ne yaptın geçmişte dediğinde bir şey söylemek istemiyorum diyor. Yani geçmişte ne yaptığı belirsiz başarısız bazı işleri olmuş. Kolay kolay öyle bir damat adayına kızınızın evlenmesine izin verir misiniz? Vermezsiniz. Endişe edersiniz. Kızınız çok isterse belki evlenir ama endişe eder. Veya bir kıyafet alacaksınız... Ne yapıyorsunuz? Beş tane on tane mağaza geziyorsunuz. Üstümüze yakışmasını beklediğiniz bir kıyafet almak için. Ona bile bu kadar titizlikle bakıyorsunuz, inceliyorsunuz. O zaman kendinizi, çocuklarınızı, eşiniz sizin ailenizin, işinizin, şehrinizin Türkiye'nizi emanet edeceğiniz kişileri de bu şekilde ölçmek, biçmek, tatmak lazım. Ne yapmış? Ne yapacak? Bunları anlamadan oyumuzu o şekilde kullanmamak lazım. Bu açıdan da ben artık 31 Mart günü herkesin tercihi kendini başımızın üstünde yeri var, saygı duyuyoruz. Memleketimiz için hayırlı olsun. Ortak paydamız olan inancımız, vatanımız, bayrağımız, millet devamını, birliğini yüceltecek, sonuçlar ülkemize nasip olsun demek istiyorum. Hükümetimiz, İzmir için belki seçimlerde birinci parti olamadığı veya büyükşehir belediyeciliğini 21 yıl alamadı ama İzmir'e hiçbir zaman küsmedi. İzmir'i hizmetsiz bırakmadık. Doğuyu da, Batı'yı da, Kuzey'i de, Güney'i de hizmetlerle donattık. Bugüne kadar İzmir'e arkadaşlarım toplam 450 milyar liralık kamu yatırımları yapıldı. Bunlar içinde 11 bin yeni derslik, 4 yeni üniversite, 3 devlet üniversitesi. 26 bin ilave üniversite gençleri için yurt sosyal yardım sosyal yardıma ihtiyaç duyan İzmirli vatandaşlarımıza 12,5 milyar lira destek paketleri... Şehir hastanesi 2 bin 60 yataklı, 6 tane ayrı büyük Devlet ve eğitim araştırma hastaneleri bunun yanında tam 59 bin bağımsız, konutsuz, kentsel dönüşümden yenilenmesi, bölünmüş yollar İstanbul İzmir otoyolu bundan sene önce şahsen İzmir'e gelip giderken 9-10 saatte geldiğimiz İzmir'i artık 3 saatte gelebiliyoruz. Ve spor salonları, futbol sahaları birçok hizmetler... Gördüğünüz gibi İzmir hükümet tarafından asla negatif bir ayrımcılığa tabi tutulmadı. Ben endişe ediyorum... Tersi olsaydı acaba nasıl bir tablo olurdu? Doğrusu o konuda kaygılıyım. Bunun yanında İzmir'de tarım için 37 baraj, 7 içme suyu tesisi, 44 sulama tesisi, 8 gölet, 109 taşkın koruma tesisi inşa edildi. 4 yeni organize sanayi bölgesi inşa edildi. Toplam sanayide 13, tarımda 4, toplamda 17 organize bölgesi var İzmir'in. 2 endüstri bölgesi ve Teknopark kazandırdı hükümetimiz. Ticaret Bakanlığı olarak biz İzmir'e 2022'de 360 milyon, 2023'te 660 bir milyon ihracat hibe destekleri verdik. Bunun yanında Eximbank'ımız İzmirli ihracatçılarımıza yaklaşık 1 milyar dolar ihracat finansman desteği verdi. Bunun yanında esnaf kardeşlerimiz için 21 yılda verilen yüzde 50 sübvansiyonlu finansman desteğinin rakamı 480 milyar lira. Bütün esnaflarımızda Türkiye'de bunun karşılığı 25 milyar dolar. Ve biz geldikten sonra Temmuz ayında geçen sene 500 bin liraya çıkardık esnaf başına. Sonbaharda 650 bine çıkardık. Bir ay önce 750 bin liraya çıkardık. Geçmiş borcu varsa bile başvurmalarını mümkün kıldık. Ve İzmirli esnaflarımız geçen sene 19 milyar lira kullandılar. Bu sene de iki ayda 1,4 milyar milyar lira kullandılar. Güle güle yatırım yapın. Helali hoş olsun" dedi.
SAYGILI: İZMİR KAZANIR, TÜRKİYE KAZANIR
AK Parti İl Başkanı Bilal Saygılı,yerel ve genel iktidar uyumundan İzmir'in kazanacağını belirtirken "Bir tüccar, sanayici olarak da ben bir konuya değinerek başlamak istiyorum. Kısa bir konuşma yapacağım. Biliyorsunuz Rabb'ime hamdolsun 2023'te Türkiye ihracat rekoru kırdı. 255 milyar doları geçen bir rakamdı. Bu tarihimizin rekoru olan bir rakam. Bunlar hepimizin onur duyması gerekiyor. Ancak İzmir'e özel geldiğimizde şunu çok net ifade etmek gerekiyor; Biraz bazı şeylere öz eleştiri yapmakta fayda var. Mesela İzmir'in TÜİK verilerine göre 2023'teki Ticaret Bakanlığımızla ortak yapmış olduğu rakamlarda bir önceki yılda 17 milyar dolar ihracatı var iken bu rakam 15,6 milyar dolara düştü. Yani yüzde 8 civarında bir düşüş var. Ancak bunu KİM değerlerine baktığımız zaman da 13,9 milyar dolar gibi bir ihracat rakamımız var. Iki ayrı parametrelerinde kendi içerisinde algoritması mantığı var. Ama bir gerçek var ki İzmir uzun yıllar Türkiye'de ihracatta İstanbul'dan sonra ikinci sırada idi. Şundan 15-20 sene öncesine kadar. Ama bugün geldiğimiz noktada ihracat rakamlarımızın İzmirimizin dördüncü sırada olduğunu görmekteyiz. Birinci sırada İstanbul, ikinci sırada Kocaeli, üçüncü sırada Bursa ve dördüncü sırada İzmir var Bura neden geldik iyi dinlememiz gerekiyor. Sanayicilerimizin ve İzmir'deki aktörlerin bunları algılaması, masaya yatırılması, şapkayı masaya koyması gerekiyor. Artık İzmir'imizin sanayisinin güçlenmesi ve ihracat rakamlarının sadece kur bazlı rakamlarla, yok efendim kuru yükseltmeliyiz kırk lira olmalı, elli lira olmalı, altmış lira olmalı diyerek işçinin maliyetleri düşürerek ucuz esnaf mantığıyla yaklaşıp sanayicilik yapmanın zamanı geçti kıymetli dostlar. Bizim artık İzmir olarak yapmamız gereken en önemli konulardan niteliktir. Teknolojik anlamda yüksek teknoloji içeren otomasyonun sahibi olan üretimlere yönelmemiz gerekiyor. Yani biz Türkiye özellikle İzmir Çin'den sonra pandemiden sonraki Çin'in getiremediği ürünleri, üretemediği ürünleri yüzde on pahalı olsun da İzmir'i Türkiye'den alalım Batı'nın bakış dünyasından İzmir'imizi kurtarmamız gerekiyor. Bunun içerisinde değişik etkenler var. Bu etkenlerden bir tanesi ne yazık ki yüksek teknolojiden kilogram başında ilk ihracat rakamlarımızı demin ifade ettiğim gibi 40-50 yaparak biz ihracatta artık kimseyle rekabet edemeyiz. Bizim değerlerimizi, kalitemizi, üretim kalitemizi ve kıymetli mallarımızı ve teknolojik ürünlerimizi arttırmamızın zamanı geldi. Artık İzmir'in sanayicisi kısa ucu ucuna karla, devleti kaldırarak tabiri caizse kuru yükseltelim diyerek 40-50 lira yapalım da işçinin maliyetini düşürelim ondan sonra biz iki dolara kilogram başına mal satalım bunun da adına ticaret diyelim... Bu birinci ayak. İkincisi İzmir'de gidin. EBSO Başkanımız burada. Sayın Ender abim de çok iyi biliyor. Kendisi de çok ciddi uğraşıyor. Bugün Batı Anadolu serbest bölge açılış Yaptık. İki yüz tane fabrika olabilecek bir bölgenin açılışını yaptık Ama olayları artık çok toptan bir şekilde bakmamız gerekiyor. Yani bir yer açıldığında bir sanayi yeri açıldığında organize sanayi olabilir, serbest bölge olabilir. Bunun altyapısı ana artere ulaşması, konut istihdamı, çalışan insanların orada kalabilmesi gibi birçok nokta sanayicimizin kafa yorması ve maliyetin düşürmesi ve yüksek teknolojiye kayması gerekiyor. Bundaki en büyük etken ne yazık ki İzmir Büyükşehir Başkanlığı'nın yani belediyenin büyükşehir ve otuz ilçedeki bazı belediyelerin ne yazık ki sanayi odaklı imar oluşturma konusunda çabaları sıkıntıya sokması... Düşünebiliyor musunuz bir dönüm olmuş Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi'nde 500 bin dolar. Tabii ki bu insan ucuz üretime kayacak. Bizim yeni organizeler, yeni sanayi alanları oluşturmamız gerekiyor. Ve ben bu çerçevede çok detaylara girmek istemiyorum. Şu mübarek ramazan gününde size de yormak istemiyorum. Ama şunu diyorum ki hem 30 ilçede hem büyükşehirde artık Cumhur İttifakı'nın yani AK Parti belediyecilik anlayışını ve Cumhur İttifakı'nın ve büyükşehir belediye başkan adayımız duruşuyla, naifliğiyle, bilgeliğiyle her ilçedeki sorunla uğraşması da mücadele eden ve İzmir'in önünü açan Hamza başkanımızın artık tam olarak desteklenmesi, sanayimizin gelişmemesi Yatırımcıların güçlenmesi ve bu manada ulusal platformda da artık Türkiye'nin ve İzmir'in ihracatta ikinci tura gelmesi, bizim en büyük dileğimizdir, isteğimizdir. Bu vizyon Hamza'da vardır. Otuz ilçe belediye başkan adayımız da vardır. Hepinizden istirhamımız; Devlet de artık bir olalım, beraber olalım, birlikte olalım. Güçlü olmak, güçlü olmak demek İzmir'deki hükümet belediye başkanlığı ve ilçe belediye başkanlarımızla beraber yapılan güçlü beraberlikten ne çıkar? Bereket çıkar. Ne çıkar? Beraberlik çıkar. Ne çıkar? Üretim çıkar. İzmir kazanır. Türkiye kazanır" ifadelerini kullandı. ŞAHİN: HERKES RAHAT OLSUN MHP İl Başkanı Veysel Şahin yaşam tarzı üzerinden yapılan eleştirilere yanıt verirken, Ceyda vekilim konuşurken ben bir anda benim aklıma Aliağa, Menemen, Manisa, Kayseri, Gaziantep, Balıkesir illeri geldi. Bu illerdeki çalışmaları belediyenin faaliyetlerini, belediyenin ne yaptıklarını, neler yaptıklarını yakinen gören biriyim. Bunlar maalesef İzmir'de yok. Sel basıyor İzmir'i yağmur çok yağdı diyorlar. Trafik yoğun oluyor insanlar arabalarına fazla bindi diyorlar. Sadece bahane ürün üretiyorlar. En son söyledikleri de yaşam müdahale edecekler gibi bir söylem içindeler. Türk milleti yaşam hakkına hiç kimseye müdahale ettirmedi, ettirmeyecek. Herkes rahat olmalı bence. Herkes eee memleketine hizmetin peşinde hizmete oy vermeli eee diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
ÇANKIRI: HEPSİ TOPYEKÜN ÇÖZÜLECEKAK Parti İzmir Milletvekili ve Konak Belediye Başkan Adayı Ceyda Bölünmez Çankırı saha çalışmalarına başladıklarını belirtirken, "Biz kolları sıvadık ve ir an önce sahanın içerisinde yapacaklarımızı şimdiden projelerimize anlatmaya başladık. Bir hedefimiz var. Bir hayalimiz var. Herkesin hayal ettiği aslında bir İzmir var. Inşallah o İzmir'i sizlerle beraber inşa edeceğiz Sayın Bakanım, İzmir ticaretin kalbi. Konak'ta ticaretin tam kalbinin olduğu nokta. Bizler İzmir'de İzmir Limanı'ndan başlayan ticaret içerisinde, turizmiyle bu ilçenin içerisindeki turizmin kalkınması sanayinin kalkınmasıyla İzmir'de Konak ilçesinde özellikle ve özellikle yapacağımız projelere geçtiğimiz haftalarda anlattık. Büyükşehir belediye başkan adayımızın da ilçemiz içerisinde ilçesinde yapacakları bilişim vadisinden tutun ticaretin turizmle kültür sanatla birleştiği en yoğun noktalardan bir yer haline gelecek burası. Tabii biz esnafın içerisinde çok geziyoruz. Sahanın sürekli sahayı kokladığımız için sahada esnafımızla beraber olduğumuz için esnaftan gelen problemleri de sizlere aktardığımızda her zaman yanınızda oluyorsunuz. Destekleriniz bizim için çok kıymetli. Bize artık burada esnafın ablası diyorlar değil mi? Çünkü Konak sınırları içerisinde 40 tane esnafımız var sayın bakanım. Bu ilçe sınırları içerisinde gün içerisinde 2 milyon kişi kullanıyor. Bütün hizmetler alıyor. Ben dedim ki zaten ben başkan olacağımı bilseydim esnafa demez miydin kardeşim Ikametgahlarını Konak'a aldıranlardan tabela vergisi almıyorum diye...Çok rahat gelinirdi. Ama maalesef böyle bir şey bilmiyorduk ama biz ben inanıyorum ki bugün buradan bu esnaflarımız kendi dükkanlarına giren vatandaşa hizmet etmek anlamında çok büyük sıkıntıları var. Altyapı problemleri var. Ulaşım problemleri var. Bu ilçede bu problemlerin hepsini çözeceğiz. Bunların hepsi topyekun çözülecek. Büyükşehir ile. O yüzden biz bu işin üçlü olmasını ve güçlü olmasını istiyoruz. Büyükşehiriyle, ilçesiyle, devletiyle, vatandaşıyla beraber olacağı sistem içerisinde sizlere hizmet etmek için canla başla çalışacağız. Bizim bir hayalimiz var, kararımız var bu kararı da sizlerle beraber inşallah hayata geçireceğiz. Tabii buradan SSK temsilcilerimiz bugün belki birer tane temsilcimiz olarak var. Ama sizlerin hepinizin yanında hem kendi iş yerlerinize hem de çalışma arkadaşlarınızla beraber sizler de bir kitleye sahipsiniz. İzmir'i artık kaybedecek bir 5 yıl daha yok. Özellikle bir 5 yıl daha bu hizmetsizlikle yaşayamayız. Bu yüzden bizler elimizi, gövdemizi taşın altına koyduk. Bu işe var gücünüzle inandık. Sizlerin de bize inandığınızı biliyoruz. Sizlerin de kendi içinizde mutlaka ve mutlaka bunu tartıştığınızı ve artık yeter dediğiniz noktada bizlerle beraber hizmetten yana karar vereceğinize eminim. Ben inşallah Ramazan Bayramı öncesi önce bir bayramda alacağımız seçim zaferi ile yaşayacağımıza inanıyorum. Çünkü İzmir kazanacak, sizler kazanacaksınız, çocuklarımız kazanacak" dedi.Çiğdem Canpolat
BOLAT: ŞEHRE AYRI BİR SİNERJİ VERMİŞ
Sözlerin Çanakkale Zaferi'in yıldönümü ile başlayan Bakan Bolat, "Bugün 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'mizin 109'uncu yıldönümü. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü silah arkadaşlarını kazandığı bu büyük şanlı zafer dolayısıyla onları ve kahraman şehitlerimizi rahmetle, şükranla, minnetle yad ediyorum. Allah onlardan razı olsun. Mekanları cennet olsun. Bizlere düşen de onların bize emanet buna aziz vatanı korumak, geliştirmek, büyütmek, yüceltmektir. Biz de 21 yıldan bu yana cumhurbaşkanımızın önderliğinde gerçekten AK Parti hükümetleri ve cumhur ittifakı hükümetleri olarak var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Tabii bugün aynı zamanda mübarek Ramazan günü. Hepimizin ramazanı mübarek olsun. Rabbim sizlere, hepimize, tüm ümmeti Muhammed'e hayırlı ramazanlar nasip eylesin inşallah ülkemize ve halkımıza ve tüm İslam alemine esenlik, sağlık, huzur, bereket nasip etsin. Ve başta İsrail'in kalleşce ve acımasızca saldırıları altında inim inim inleyen ve Gazze kadın, çocuk demeden onların büyük acı çektiği bu durumda ve diğer dünya bölgelerindeki masum kardeşlerimize ve Filistinli kardeşlerimize de Rabbim inşallah esenlik verir. Bizlere de onlara yardım etmeyi etsin diyorum. İzmir'de bu sabah teşkilatımıza uğradık. Hakikaten çok diri, enerjik, böyle asan karınca gibi bir teşkilatla karşılaştık. Muazzam bir enerji aldık onlardan. Şunu farkettim gün boyunca; İzmir'i, İzmir'deki milletvekillerimiz, il başkanımız, yardımcıları, gençlik kolları, kadın kolları, ilçe yönetimleri ve İzmir'in tüm o da borsa ve STK başkanları arasında çok güzel bir iletişim var. Çok güzel bir kardeşlik, dayanışma var. Bu da şehre ayrı bir sinerji vermiş. Hamza da kardeşimin önderliğinde büyükşehir belediyesi ve 30 ilçe başkanlarının seçim çalışmalarında bu enerjiyi çok net bir şekilde görebiliyoruz. İzmir'e gelmeden önce Ankara'da, İstanbul'da başka illerde İzmir bu sene bir başka güzel büyük bir motivasyon var, enerji var İzmir inşallah gerçek belediyecilikle tanışacak Hamza da başkanlığında ve diğer ilçe belediyelerimizin başkanlığında diye haberler alıyorduk. Ama şahsen ve bakan yardımcılarım müdürlerimiz, kurmay arkadaşlarımızla bugünkü temaslarımızda bunun işaretlerini çok açık bir şekilde gördük. Sinerji başarı ancak böyle meydana gelebilir. Allah inşallah sizlerin bu samimi çalışmalarınızı ve planlarınızı, projelerinizi, enerjinizi Rabb'im başarıya ulaştırın. İzmir halkının bu defa artık yeter İzmir'de Cumhur İttifakı'nın gerçek belediyecilikleriyle tanışma vakti gelmiştir diyeceğine yürekten inanıyorum. Büyükşehirde de Hamza Dağ Başkanımızı 11 yıl önce tanıdım. MKYK'da beraber görev yaptık. Üç sene boyunca birlikte çalışmalarımız oldu. Ar-Ge'de görev medya tanıtımında görev yaptı. Gerçekten hukukçu olmakla beraber ülkenin her konularında ve ilgi alanlarında kafa yoran, plan yapan, proje yapan, üreten bir eee kardeşimiz İzmir'e getirdiği bu büyük hava ve Türkiye gündemine taşıması, onun İzmir'e neler katabileceğini, ekibiyle beraber, teşkilatıyla beraber ilçe belediyeleriyle beraber açıkça göstermektedir. Benim sizlerden ricam sizler, aileleriniz, eşiniz, çocuklar eee komşularınız, arkadaşlarınız, dostlarınız bu noktada artık İzmir'de Hamza Dağ başkanlığında gerçek belediyecilik için birlikte çalışalım diye karar vermenizdir" ifadelerini kullandı. MÜJDELİ SONUÇLA...
Türkiye'de AK Parti hükümetlerinin yaptığı çalışmalar dikkat çeken Bolat, "Cumhurbaşkanımız ve arkadaşları, 21 yıldan bu yana Türkiye'de büyük bir devrim yaptılar. Bu devrimin adı modernleşme, güçlenme, gelişme, özgürlüklerin, tamamen halka yayılması, elitiz-seçkinci anlayıştan hizmetkar, yönetime, hizmetkar, liderliğe doğru evrilme, dünyada dış politikasıyla, savunma sanayiyle, ordusuyla, ekonomisiyle güçlü bir ülke ve sözü dinlenen bir ülke konumuna ulaşmak, saygınlığa ulaşmak ve de mahalli yönetimlerde de ulaştırmadan altyapıya, işte kentsel dönüşümden, trafiğe, sanayi, tarım ve hizmetlerden ticarete şehirde, çevreden enerjiye, her alanda modern, yeri, halk için yaşanabilir, konforlu, çevreci ve kültür sanat faaliyetlerinin de gelişeceği bir belediyecilik modeli geliştirtirmekti. Bu çok büyük ölçüde başarıldı. Bunun İzmir'de de başarılmaması için hiçbir neden yok. İzmir demokrat bir şehirdir. 1950'de Demokrat Parti'nin kurulu güçlendiği daha daha sonra Adalet Partisi'nin burada güçlü olduğu belediyeyi yönettiği dönemleri hatırlıyoruz. Doğru Yol Partisi'ni hatırlıyoruz. Ve ilçelerde hatırlıyoruz. Dolayısıyla İzmir her zaman için demokrasi, özgürlük, gelişme, büyüme noktasında bir özlem duyar ve duyulan bir şehir oldu. 31 Mart'ta da İzmir'in inşallah müjdeli bir zafer sonucuyla bu başarıyı elde edeceğini ve Hamza Dağı ve arkadaşlarını inşallah belediye görevlendireceğine inanıyorum" diye konuştu.
KIZINIZI VERİR MİYDİNİZ?
Sandıkta seçim yaparken adayların geçmişte neler yaptığına dikkat edilmesi gerektiğine vurgu yapan Bolat, "Aslında burada oy kullanmak işin en kolay yönü. Gidiyorsunuz. Oyunuzu atıyorsunuz. İş bitti. Seçilen başkan ve yöneticiler için ondan sonra en büyük zorluk başlıyor. Omuzlarında bir ateş topu. Dürüst, namuslu, işçinin şehrin sorunlarını halledecek, İzmir'in bütün nüfusuna hizmet edecek, karşısına gelen her şikayeti, her sıkıntıyı çözmeye çalışacak büyük bir iş yükü, görev ve sorumluluk başkan da oluyor. Ve arkadaşlarında oluyor ama ön planda olan başkanın kendisi. O açıdan işin en kolayı oyu kullanmak benden size bir tavsiye; o oyu inşallah Hamza Dağ ve Cumhur İttifakı lehine belediye başkanlarımız lehine kullanalım. Bu iş önemli bir iş arkadaşlar. Bazılarımız takım tutar gibi oy kullanıyor. Haklıdır. Birçoğumuz onu yapabilir. Ama bir de olaya şöyle bakmak lazım; Bir iş kuracaksınız veya birisi sizi ortaklık ediyor. Siz onu ölçmeden, biçmeden, tartmadan geçmişte ne yaptı, ne etti, başarıları nedir bunları anlamadan, bu kişiyle ortaklık yapar mısınız? Yapmazsınız. Başka bir şey söyleyeyim. Birisi geldi kızımızla evlenmek istiyor... Anne baba olarak damat adayını karşınıza aldınız. Ne yaptın geçmişte dediğinde bir şey söylemek istemiyorum diyor. Yani geçmişte ne yaptığı belirsiz başarısız bazı işleri olmuş. Kolay kolay öyle bir damat adayına kızınızın evlenmesine izin verir misiniz? Vermezsiniz. Endişe edersiniz. Kızınız çok isterse belki evlenir ama endişe eder. Veya bir kıyafet alacaksınız... Ne yapıyorsunuz? Beş tane on tane mağaza geziyorsunuz. Üstümüze yakışmasını beklediğiniz bir kıyafet almak için. Ona bile bu kadar titizlikle bakıyorsunuz, inceliyorsunuz. O zaman kendinizi, çocuklarınızı, eşiniz sizin ailenizin, işinizin, şehrinizin Türkiye'nizi emanet edeceğiniz kişileri de bu şekilde ölçmek, biçmek, tatmak lazım. Ne yapmış? Ne yapacak? Bunları anlamadan oyumuzu o şekilde kullanmamak lazım. Bu açıdan da ben artık 31 Mart günü herkesin tercihi kendini başımızın üstünde yeri var, saygı duyuyoruz. Memleketimiz için hayırlı olsun. Ortak paydamız olan inancımız, vatanımız, bayrağımız, millet devamını, birliğini yüceltecek, sonuçlar ülkemize nasip olsun demek istiyorum. Hükümetimiz, İzmir için belki seçimlerde birinci parti olamadığı veya büyükşehir belediyeciliğini 21 yıl alamadı ama İzmir'e hiçbir zaman küsmedi. İzmir'i hizmetsiz bırakmadık. Doğuyu da, Batı'yı da, Kuzey'i de, Güney'i de hizmetlerle donattık. Bugüne kadar İzmir'e arkadaşlarım toplam 450 milyar liralık kamu yatırımları yapıldı. Bunlar içinde 11 bin yeni derslik, 4 yeni üniversite, 3 devlet üniversitesi. 26 bin ilave üniversite gençleri için yurt sosyal yardım sosyal yardıma ihtiyaç duyan İzmirli vatandaşlarımıza 12,5 milyar lira destek paketleri... Şehir hastanesi 2 bin 60 yataklı, 6 tane ayrı büyük Devlet ve eğitim araştırma hastaneleri bunun yanında tam 59 bin bağımsız, konutsuz, kentsel dönüşümden yenilenmesi, bölünmüş yollar İstanbul İzmir otoyolu bundan sene önce şahsen İzmir'e gelip giderken 9-10 saatte geldiğimiz İzmir'i artık 3 saatte gelebiliyoruz. Ve spor salonları, futbol sahaları birçok hizmetler... Gördüğünüz gibi İzmir hükümet tarafından asla negatif bir ayrımcılığa tabi tutulmadı. Ben endişe ediyorum... Tersi olsaydı acaba nasıl bir tablo olurdu? Doğrusu o konuda kaygılıyım. Bunun yanında İzmir'de tarım için 37 baraj, 7 içme suyu tesisi, 44 sulama tesisi, 8 gölet, 109 taşkın koruma tesisi inşa edildi. 4 yeni organize sanayi bölgesi inşa edildi. Toplam sanayide 13, tarımda 4, toplamda 17 organize bölgesi var İzmir'in. 2 endüstri bölgesi ve Teknopark kazandırdı hükümetimiz. Ticaret Bakanlığı olarak biz İzmir'e 2022'de 360 milyon, 2023'te 660 bir milyon ihracat hibe destekleri verdik. Bunun yanında Eximbank'ımız İzmirli ihracatçılarımıza yaklaşık 1 milyar dolar ihracat finansman desteği verdi. Bunun yanında esnaf kardeşlerimiz için 21 yılda verilen yüzde 50 sübvansiyonlu finansman desteğinin rakamı 480 milyar lira. Bütün esnaflarımızda Türkiye'de bunun karşılığı 25 milyar dolar. Ve biz geldikten sonra Temmuz ayında geçen sene 500 bin liraya çıkardık esnaf başına. Sonbaharda 650 bine çıkardık. Bir ay önce 750 bin liraya çıkardık. Geçmiş borcu varsa bile başvurmalarını mümkün kıldık. Ve İzmirli esnaflarımız geçen sene 19 milyar lira kullandılar. Bu sene de iki ayda 1,4 milyar milyar lira kullandılar. Güle güle yatırım yapın. Helali hoş olsun" dedi.
SAYGILI: İZMİR KAZANIR, TÜRKİYE KAZANIR
AK Parti İl Başkanı Bilal Saygılı,yerel ve genel iktidar uyumundan İzmir'in kazanacağını belirtirken "Bir tüccar, sanayici olarak da ben bir konuya değinerek başlamak istiyorum. Kısa bir konuşma yapacağım. Biliyorsunuz Rabb'ime hamdolsun 2023'te Türkiye ihracat rekoru kırdı. 255 milyar doları geçen bir rakamdı. Bu tarihimizin rekoru olan bir rakam. Bunlar hepimizin onur duyması gerekiyor. Ancak İzmir'e özel geldiğimizde şunu çok net ifade etmek gerekiyor; Biraz bazı şeylere öz eleştiri yapmakta fayda var. Mesela İzmir'in TÜİK verilerine göre 2023'teki Ticaret Bakanlığımızla ortak yapmış olduğu rakamlarda bir önceki yılda 17 milyar dolar ihracatı var iken bu rakam 15,6 milyar dolara düştü. Yani yüzde 8 civarında bir düşüş var. Ancak bunu KİM değerlerine baktığımız zaman da 13,9 milyar dolar gibi bir ihracat rakamımız var. Iki ayrı parametrelerinde kendi içerisinde algoritması mantığı var. Ama bir gerçek var ki İzmir uzun yıllar Türkiye'de ihracatta İstanbul'dan sonra ikinci sırada idi. Şundan 15-20 sene öncesine kadar. Ama bugün geldiğimiz noktada ihracat rakamlarımızın İzmirimizin dördüncü sırada olduğunu görmekteyiz. Birinci sırada İstanbul, ikinci sırada Kocaeli, üçüncü sırada Bursa ve dördüncü sırada İzmir var Bura neden geldik iyi dinlememiz gerekiyor. Sanayicilerimizin ve İzmir'deki aktörlerin bunları algılaması, masaya yatırılması, şapkayı masaya koyması gerekiyor. Artık İzmir'imizin sanayisinin güçlenmesi ve ihracat rakamlarının sadece kur bazlı rakamlarla, yok efendim kuru yükseltmeliyiz kırk lira olmalı, elli lira olmalı, altmış lira olmalı diyerek işçinin maliyetleri düşürerek ucuz esnaf mantığıyla yaklaşıp sanayicilik yapmanın zamanı geçti kıymetli dostlar. Bizim artık İzmir olarak yapmamız gereken en önemli konulardan niteliktir. Teknolojik anlamda yüksek teknoloji içeren otomasyonun sahibi olan üretimlere yönelmemiz gerekiyor. Yani biz Türkiye özellikle İzmir Çin'den sonra pandemiden sonraki Çin'in getiremediği ürünleri, üretemediği ürünleri yüzde on pahalı olsun da İzmir'i Türkiye'den alalım Batı'nın bakış dünyasından İzmir'imizi kurtarmamız gerekiyor. Bunun içerisinde değişik etkenler var. Bu etkenlerden bir tanesi ne yazık ki yüksek teknolojiden kilogram başında ilk ihracat rakamlarımızı demin ifade ettiğim gibi 40-50 yaparak biz ihracatta artık kimseyle rekabet edemeyiz. Bizim değerlerimizi, kalitemizi, üretim kalitemizi ve kıymetli mallarımızı ve teknolojik ürünlerimizi arttırmamızın zamanı geldi. Artık İzmir'in sanayicisi kısa ucu ucuna karla, devleti kaldırarak tabiri caizse kuru yükseltelim diyerek 40-50 lira yapalım da işçinin maliyetini düşürelim ondan sonra biz iki dolara kilogram başına mal satalım bunun da adına ticaret diyelim... Bu birinci ayak. İkincisi İzmir'de gidin. EBSO Başkanımız burada. Sayın Ender abim de çok iyi biliyor. Kendisi de çok ciddi uğraşıyor. Bugün Batı Anadolu serbest bölge açılış Yaptık. İki yüz tane fabrika olabilecek bir bölgenin açılışını yaptık Ama olayları artık çok toptan bir şekilde bakmamız gerekiyor. Yani bir yer açıldığında bir sanayi yeri açıldığında organize sanayi olabilir, serbest bölge olabilir. Bunun altyapısı ana artere ulaşması, konut istihdamı, çalışan insanların orada kalabilmesi gibi birçok nokta sanayicimizin kafa yorması ve maliyetin düşürmesi ve yüksek teknolojiye kayması gerekiyor. Bundaki en büyük etken ne yazık ki İzmir Büyükşehir Başkanlığı'nın yani belediyenin büyükşehir ve otuz ilçedeki bazı belediyelerin ne yazık ki sanayi odaklı imar oluşturma konusunda çabaları sıkıntıya sokması... Düşünebiliyor musunuz bir dönüm olmuş Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi'nde 500 bin dolar. Tabii ki bu insan ucuz üretime kayacak. Bizim yeni organizeler, yeni sanayi alanları oluşturmamız gerekiyor. Ve ben bu çerçevede çok detaylara girmek istemiyorum. Şu mübarek ramazan gününde size de yormak istemiyorum. Ama şunu diyorum ki hem 30 ilçede hem büyükşehirde artık Cumhur İttifakı'nın yani AK Parti belediyecilik anlayışını ve Cumhur İttifakı'nın ve büyükşehir belediye başkan adayımız duruşuyla, naifliğiyle, bilgeliğiyle her ilçedeki sorunla uğraşması da mücadele eden ve İzmir'in önünü açan Hamza başkanımızın artık tam olarak desteklenmesi, sanayimizin gelişmemesi Yatırımcıların güçlenmesi ve bu manada ulusal platformda da artık Türkiye'nin ve İzmir'in ihracatta ikinci tura gelmesi, bizim en büyük dileğimizdir, isteğimizdir. Bu vizyon Hamza'da vardır. Otuz ilçe belediye başkan adayımız da vardır. Hepinizden istirhamımız; Devlet de artık bir olalım, beraber olalım, birlikte olalım. Güçlü olmak, güçlü olmak demek İzmir'deki hükümet belediye başkanlığı ve ilçe belediye başkanlarımızla beraber yapılan güçlü beraberlikten ne çıkar? Bereket çıkar. Ne çıkar? Beraberlik çıkar. Ne çıkar? Üretim çıkar. İzmir kazanır. Türkiye kazanır" ifadelerini kullandı. ŞAHİN: HERKES RAHAT OLSUN MHP İl Başkanı Veysel Şahin yaşam tarzı üzerinden yapılan eleştirilere yanıt verirken, Ceyda vekilim konuşurken ben bir anda benim aklıma Aliağa, Menemen, Manisa, Kayseri, Gaziantep, Balıkesir illeri geldi. Bu illerdeki çalışmaları belediyenin faaliyetlerini, belediyenin ne yaptıklarını, neler yaptıklarını yakinen gören biriyim. Bunlar maalesef İzmir'de yok. Sel basıyor İzmir'i yağmur çok yağdı diyorlar. Trafik yoğun oluyor insanlar arabalarına fazla bindi diyorlar. Sadece bahane ürün üretiyorlar. En son söyledikleri de yaşam müdahale edecekler gibi bir söylem içindeler. Türk milleti yaşam hakkına hiç kimseye müdahale ettirmedi, ettirmeyecek. Herkes rahat olmalı bence. Herkes eee memleketine hizmetin peşinde hizmete oy vermeli eee diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
ÇANKIRI: HEPSİ TOPYEKÜN ÇÖZÜLECEKAK Parti İzmir Milletvekili ve Konak Belediye Başkan Adayı Ceyda Bölünmez Çankırı saha çalışmalarına başladıklarını belirtirken, "Biz kolları sıvadık ve ir an önce sahanın içerisinde yapacaklarımızı şimdiden projelerimize anlatmaya başladık. Bir hedefimiz var. Bir hayalimiz var. Herkesin hayal ettiği aslında bir İzmir var. Inşallah o İzmir'i sizlerle beraber inşa edeceğiz Sayın Bakanım, İzmir ticaretin kalbi. Konak'ta ticaretin tam kalbinin olduğu nokta. Bizler İzmir'de İzmir Limanı'ndan başlayan ticaret içerisinde, turizmiyle bu ilçenin içerisindeki turizmin kalkınması sanayinin kalkınmasıyla İzmir'de Konak ilçesinde özellikle ve özellikle yapacağımız projelere geçtiğimiz haftalarda anlattık. Büyükşehir belediye başkan adayımızın da ilçemiz içerisinde ilçesinde yapacakları bilişim vadisinden tutun ticaretin turizmle kültür sanatla birleştiği en yoğun noktalardan bir yer haline gelecek burası. Tabii biz esnafın içerisinde çok geziyoruz. Sahanın sürekli sahayı kokladığımız için sahada esnafımızla beraber olduğumuz için esnaftan gelen problemleri de sizlere aktardığımızda her zaman yanınızda oluyorsunuz. Destekleriniz bizim için çok kıymetli. Bize artık burada esnafın ablası diyorlar değil mi? Çünkü Konak sınırları içerisinde 40 tane esnafımız var sayın bakanım. Bu ilçe sınırları içerisinde gün içerisinde 2 milyon kişi kullanıyor. Bütün hizmetler alıyor. Ben dedim ki zaten ben başkan olacağımı bilseydim esnafa demez miydin kardeşim Ikametgahlarını Konak'a aldıranlardan tabela vergisi almıyorum diye...Çok rahat gelinirdi. Ama maalesef böyle bir şey bilmiyorduk ama biz ben inanıyorum ki bugün buradan bu esnaflarımız kendi dükkanlarına giren vatandaşa hizmet etmek anlamında çok büyük sıkıntıları var. Altyapı problemleri var. Ulaşım problemleri var. Bu ilçede bu problemlerin hepsini çözeceğiz. Bunların hepsi topyekun çözülecek. Büyükşehir ile. O yüzden biz bu işin üçlü olmasını ve güçlü olmasını istiyoruz. Büyükşehiriyle, ilçesiyle, devletiyle, vatandaşıyla beraber olacağı sistem içerisinde sizlere hizmet etmek için canla başla çalışacağız. Bizim bir hayalimiz var, kararımız var bu kararı da sizlerle beraber inşallah hayata geçireceğiz. Tabii buradan SSK temsilcilerimiz bugün belki birer tane temsilcimiz olarak var. Ama sizlerin hepinizin yanında hem kendi iş yerlerinize hem de çalışma arkadaşlarınızla beraber sizler de bir kitleye sahipsiniz. İzmir'i artık kaybedecek bir 5 yıl daha yok. Özellikle bir 5 yıl daha bu hizmetsizlikle yaşayamayız. Bu yüzden bizler elimizi, gövdemizi taşın altına koyduk. Bu işe var gücünüzle inandık. Sizlerin de bize inandığınızı biliyoruz. Sizlerin de kendi içinizde mutlaka ve mutlaka bunu tartıştığınızı ve artık yeter dediğiniz noktada bizlerle beraber hizmetten yana karar vereceğinize eminim. Ben inşallah Ramazan Bayramı öncesi önce bir bayramda alacağımız seçim zaferi ile yaşayacağımıza inanıyorum. Çünkü İzmir kazanacak, sizler kazanacaksınız, çocuklarımız kazanacak" dedi.Çiğdem Canpolat