Bakanın asli görevinin seçim kampanyası yürütmek olmadığının altını çizen
Arslan, “İktidar açısından İzmir’de işler pek iyi gitmiyor olacak ki, asli görevi
ülkenin enerji alanındaki sorunları çözmek olan Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Alparslan Bayraktar, logosuz afişleriyle şirin gözükmeye çalışan,
yaşam tarzı üzerinden takiye yapan adayları Hamza Dağ’a destek olmak
için İzmir’e geldi.” dedi.
“Bir muhalefet milletvekili gibi kendi iktidarını eleştiren, enerjide dışa
bağımlılıktan, İzmir’in çok üretmesine karşın aldığı az paydan, merkezi
iktidarın asli görevi olan planlamaların yapılmamasından bahsetmiş. AKP
iktidarının ülkeyi getirdiği noktayı itiraf edip eleştirdiği için sayın Bakana
teşekkür ederiz.” İfadelerine yer veren Arslan, iktidarın kullandığı dili ve
siyaset yapma yöntemini de şu sözlerle eleştirdi.
“Ülkemiz öyle günlerden geçiyor ki, bir taraftan 22 yıllık AKP iktidarı
sonucunda hukuk, ekonomi, enerji, tarım gibi hayatın en önemlerialanlarında yaşanan krizler, diğer taraftan kendi beceriksizliklerini ve yanlış
politikalarını bu ülkenin kurucu partisi Cumhuriyet Halk Partisine atmaya
çalışan, montaj yapan, takiye yapan, tehdit eden siyasiler.
Güzel İzmir’imizin ve İzmirli hemşehrilerimizin AKP iktidarına 31 Mart
seçimlerinde geçit vermeyeceğinden eminim ancak vatandaşlarımızın
aklında soru işareti kalmasın diye ne nedir anlatmak gerek.”
Arslan’ın açıklamaları şu şekilde;İZMİR İÇİN VAATLERİ TERMİK SANTRAL VE KANSER“Bir yandan takiyeci adayları ile tarım projeleri anlatıyorlar bir yandan da
İzmir’in önemli tarım havzalarından Kınık’ta Termik santral kuracaklar. Ne
yaman çelişki! Kuracakları termik santral, Kınık gibi önemli bir tarım
havzasını kirletecek, kanser saçacak. Yenilenebilir enerjiye yönelmek
yerine çevreyi kirleteceği kesin olan termik santraller kurmak ancak AKP’ye
yakışır. Kınıklı, Bergamalı, Bakırçaylı hemşehrilerimiz toprağını suyunu
havasını kirletmek projesi olan termik santral sevicilere geçit vermez. İktidar
tarım projesi termik santral projesi anlatacağına önce kanunda yazan
şekliyle çiftçiye ödemeleri gereken %1’lik desteği yani 1,2 Trilyon TL’yi
ödemeli. Biz ise çevreci yenilenebilir enerji ile çevremizi korumayı vaat
ediyoruz. Tarımı hayvancılığı dün olduğu gibi yarın da korumayı vaat
ediyoruz.
Ülkemizin artan enerji talebini karşılamaktan ve bunu dışa bağımlılığı
azaltarak gerçekleştirmekten bahsediyorlar, yabancı ülkelere santral
kurdurup fahiş alım garantisi verip bizi daha dışa bağımlı hale getiriyorlar.
Özellikle Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne bağımlı hale getiriliyoruz. Şu
an dış işleri komisyonunda bulunan henüz görüşülmemiş Birleşik Arap
Emirlikleri ile yapılan bir uluslararası anlaşma var.
Daha evsel atık ile nükleer atığın ayrımını yapamayan, nükleer atıkların
yönetimi sorununu çözememiş bir iktidar ile yönetiliyoruz. Bedava santral
sahasında, yüksek fiyattan üretip vatandaşın faturasını kabartacak ve 60 yıl
sonunda Rus Devlet Şirketine en az 284 milyar dolar kazandıracak Akkuyu
santralinin bir benzerini Sinop’ta yine Ruslara kurdurmak istiyorlar. EğerBAE anlaşması ve Sinop’ta Nükleer Santral kurulumu gerçekleşir ise
enerjide dışa bağımlılığımız %35’ten %50’lere çıkacak.
Karbon nötr hedeflerinden, yenilenebilir enerjiden bahsediyorlar ancak
Paris iklim anlaşmasına önce taraf olmak istemediler. Sonra da kredi
amaçlı kullanmak için apar topar imzaladılar. Bir yandan karbon nötr deyip
diğer yandan termik santral açma peşindeler. Kısaca ağızlarından ne çıksa
ne anlatsalar tam tersini düşünmek gerek.”İZMİR 31 MART’TA BİR KEZ DAHA CHP DİYECEKTÜGVA TÜRGEV gibi vakıf ve cemaatlerle iş birliği içinde olan; Asteğmen
Kubilay ve arkadaşlarını şehit eden hainlerin türbelerine okul çağındaki
çocukların götürülmesine ses çıkarmayan bu takiyeci zihniyete İzmir hak
ettiği cevabı 31 Mart’ta verecektir. Ülkemizde adalet, eşitlik ve gelişim için
haydi sandığa, geleceğimize sahip çıkmaya.”Emine Kulak
Arslan, “İktidar açısından İzmir’de işler pek iyi gitmiyor olacak ki, asli görevi
ülkenin enerji alanındaki sorunları çözmek olan Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Alparslan Bayraktar, logosuz afişleriyle şirin gözükmeye çalışan,
yaşam tarzı üzerinden takiye yapan adayları Hamza Dağ’a destek olmak
için İzmir’e geldi.” dedi.
“Bir muhalefet milletvekili gibi kendi iktidarını eleştiren, enerjide dışa
bağımlılıktan, İzmir’in çok üretmesine karşın aldığı az paydan, merkezi
iktidarın asli görevi olan planlamaların yapılmamasından bahsetmiş. AKP
iktidarının ülkeyi getirdiği noktayı itiraf edip eleştirdiği için sayın Bakana
teşekkür ederiz.” İfadelerine yer veren Arslan, iktidarın kullandığı dili ve
siyaset yapma yöntemini de şu sözlerle eleştirdi.
“Ülkemiz öyle günlerden geçiyor ki, bir taraftan 22 yıllık AKP iktidarı
sonucunda hukuk, ekonomi, enerji, tarım gibi hayatın en önemlerialanlarında yaşanan krizler, diğer taraftan kendi beceriksizliklerini ve yanlış
politikalarını bu ülkenin kurucu partisi Cumhuriyet Halk Partisine atmaya
çalışan, montaj yapan, takiye yapan, tehdit eden siyasiler.
Güzel İzmir’imizin ve İzmirli hemşehrilerimizin AKP iktidarına 31 Mart
seçimlerinde geçit vermeyeceğinden eminim ancak vatandaşlarımızın
aklında soru işareti kalmasın diye ne nedir anlatmak gerek.”
Arslan’ın açıklamaları şu şekilde;İZMİR İÇİN VAATLERİ TERMİK SANTRAL VE KANSER“Bir yandan takiyeci adayları ile tarım projeleri anlatıyorlar bir yandan da
İzmir’in önemli tarım havzalarından Kınık’ta Termik santral kuracaklar. Ne
yaman çelişki! Kuracakları termik santral, Kınık gibi önemli bir tarım
havzasını kirletecek, kanser saçacak. Yenilenebilir enerjiye yönelmek
yerine çevreyi kirleteceği kesin olan termik santraller kurmak ancak AKP’ye
yakışır. Kınıklı, Bergamalı, Bakırçaylı hemşehrilerimiz toprağını suyunu
havasını kirletmek projesi olan termik santral sevicilere geçit vermez. İktidar
tarım projesi termik santral projesi anlatacağına önce kanunda yazan
şekliyle çiftçiye ödemeleri gereken %1’lik desteği yani 1,2 Trilyon TL’yi
ödemeli. Biz ise çevreci yenilenebilir enerji ile çevremizi korumayı vaat
ediyoruz. Tarımı hayvancılığı dün olduğu gibi yarın da korumayı vaat
ediyoruz.
Ülkemizin artan enerji talebini karşılamaktan ve bunu dışa bağımlılığı
azaltarak gerçekleştirmekten bahsediyorlar, yabancı ülkelere santral
kurdurup fahiş alım garantisi verip bizi daha dışa bağımlı hale getiriyorlar.
Özellikle Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne bağımlı hale getiriliyoruz. Şu
an dış işleri komisyonunda bulunan henüz görüşülmemiş Birleşik Arap
Emirlikleri ile yapılan bir uluslararası anlaşma var.
Daha evsel atık ile nükleer atığın ayrımını yapamayan, nükleer atıkların
yönetimi sorununu çözememiş bir iktidar ile yönetiliyoruz. Bedava santral
sahasında, yüksek fiyattan üretip vatandaşın faturasını kabartacak ve 60 yıl
sonunda Rus Devlet Şirketine en az 284 milyar dolar kazandıracak Akkuyu
santralinin bir benzerini Sinop’ta yine Ruslara kurdurmak istiyorlar. EğerBAE anlaşması ve Sinop’ta Nükleer Santral kurulumu gerçekleşir ise
enerjide dışa bağımlılığımız %35’ten %50’lere çıkacak.
Karbon nötr hedeflerinden, yenilenebilir enerjiden bahsediyorlar ancak
Paris iklim anlaşmasına önce taraf olmak istemediler. Sonra da kredi
amaçlı kullanmak için apar topar imzaladılar. Bir yandan karbon nötr deyip
diğer yandan termik santral açma peşindeler. Kısaca ağızlarından ne çıksa
ne anlatsalar tam tersini düşünmek gerek.”İZMİR 31 MART’TA BİR KEZ DAHA CHP DİYECEKTÜGVA TÜRGEV gibi vakıf ve cemaatlerle iş birliği içinde olan; Asteğmen
Kubilay ve arkadaşlarını şehit eden hainlerin türbelerine okul çağındaki
çocukların götürülmesine ses çıkarmayan bu takiyeci zihniyete İzmir hak
ettiği cevabı 31 Mart’ta verecektir. Ülkemizde adalet, eşitlik ve gelişim için
haydi sandığa, geleceğimize sahip çıkmaya.”Emine Kulak