Çiğdem CANPOLAT / – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, seçim çalışmaları kapsamında ziyaretlerini sürdürüyor.Güne Karaburun’daki ziyaretleriyle başlayan Tugay, daha sonrasında üniversite öğrencileriyle ile bir araya geldi.Söyleşide üniversite öğrencilerinin sorularını yanıtlayan Tugay, önemli açıklamalarda bulundu.ANCAK ÜLKEDE İŞLER İYİYE GİTMİYORDUAday olma sürecini anlatan Tugay, “Hayatında her şeyin iyi gittiği bir insandım. Ancak ülkede işler iyiye gitmiyordu. Hayatım botunca bir şekilde duyarlı oldum. Bu üniversite ve lise öğrenciliğimde de böyleydi. Doktor oldum. Zorunlu hizmet vardı. Çorum’un bir dağ köyünde görev aldım. Gittiğim yer çok mahrumiyeti olan bir yerdi. Ekmek ve market yoktu. Tek başıma görev yapmaya çalıştım. Bana bağlı 52 köy ve mahalle vardı. Sabah sağlık ocağına gelip hastalara bakıp akşam kapatabilirdim ama ben köyün ve diğer köylülerin sadece sağlık sorunlarını değil bir sürü sorunlarını sırtlandım. Öğretmen yoktu, yarı günlük her gün öğretmenlik yaptım. Sağlık taramaları yaptım, ilaç kampanyaları yaptım. Çalıştığım kötü kanalizasyonu yoktu, onun için çabaladım. Siyasetle hiç ilgimin olmadığı konunun siyaset olmadığı zamanda bile insanların sorunlarına karşı çaba içinde oldum. Tamamen serbest çalışa bir doktor haline gelince aktif olarak siyasette var olayım. Partiye üye oldum. Uzun süre mutfağında çalışayım diye üye oldum. Karşıyaka’ya başkan adayı olabileceğimiz söyledi partililerimiz. Epeyce düşündükten sonra aday olmaya karar verdi. Gönülden bağlı olduğum bir yer Karşıyaka’ya. Sokaklarına sorunlarına hakim bir ilçeydi. Yılda başkanlık deneyimi yaşıyorum. Belediye başkanları yönettikleri kentin kaderini belirleme çok etkili insanlar. O yüzden bu imkanı şehri çok seven, belediye başkanlığı deneyimine sahip olmuş, siyasette de önemli deneyimi olan birisi olarak başarıyla yönetebileceğime inandığım için çıktım. İlçe belediye başkanlığı dönemimde büyükşehirden beklentilerimin daha fazla olduğu için, vizyoner bakış açısıyla yönetebileceğim için aday oldum” dedi.BUCA METROSUNUN BİTMESİNE İHTİYAÇ VARBuca’da ulaşımı rahatlatacak projelerinin sorulması üzerine Tugay, “Buca’nın ulaşım probleminin kilit projesi Buca metrosu projesi. Bu çalışma başladı. Nasıl yapılacağı belli. 2025’‘in ekim ayı bitiş olarak belirlenmiş. Bu tarih biraz uzayabilir. Bütün imkanlarımızı bu projeyi ne kadar hızlı bitirebilirsek o kadar hızlı olmaya çalışacağız. Trafiğin kilitlendiği bazı noktalarda bağlantı noktaları açma projemiz var. Otogara bağlanan tünelin bitmesi Buca trafiğini rahatlatacak. Küçük dokunuşlarla düzenlemeler yapacağız. Ama esas olarak Buca Metrosunun bitmesine ihtiyaç var. En kilit konu o, farkındayım. Önceliğimiz bu olacak” şeklinde konuştu.DEPREM MASTER PLANINA İHTİYACIMIZ VARDepreme hazırlık konusunda yapacağı çalışmaların sorulması üzerine Tugay, “İzmir’deki deprem sorununu görmeyen, anlamayan İzmir belediye başkanı olmaması lazım. kendi başkanlığım döneminde 30 Ekim depremini yaşadık. Kötü tabloyu hem anlık ve sonraki dönemde toplumda bıraktığı etkilerle kavradım. 6 Şubat depreminde bölgeye ilk giden belediye başkanlarından biriydim. O anları kendi gözümle gördüm ve yaşadım. Ne kadar korkunç bir olay olduğunu ev nasıl tahribat yaratacağını biliyorum. Acil depremle ilgili yapacağımız çalışma şu; bir genel anlamda bir deprem master planına ihtiyacımız var. Bu öyle bir plan olmalı ki… Bunu mutlaka yaptıracağım. Bozuk zeminler, eski ve dayanıksız binaların envanterini çıkarmak. Bunların nereler odluğunu ortaya çıkarmak zorundayız. Çok detaylarda hakim olmadan biliyoruz. Her şeyden yüzde yüz emin olduktan sonra depremde yıkılma riski olan binaları belirleyip hızlıca yıkıp yeniden yapmamız gerekiyor. Mikro bölgeleme ve yapı envanteri çalışmaları yapmamız gerekiyor. Bazı yerlerde yapıldı, kalan yerleri de tamamlayacağız. Olan göre kentsel dönüşüm çalışmasını gerçekleştireceğiz. Deprem durumda ne yapacağımızı da o master planının içinde belirlemiş olacağız” dedi.OTOGARIN ACİLEN YENİLENMESİ GEREKOtogar ile ilgili bir yenilenme yapılıp yapılmayacağı sorusuna cevap veren Tugay, “Otogarın acilen yenilenmesi gerektiği çok açık. Bunu bende kabul ediyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bir yarışmayla belirlemiş olduğu proje var. Onun doğru olduğuna inanıyorum. Mevut işletmeciyle olan hukuki konu aşıldıktan sonra otogar yenilenecek. Bizim paylaşımlarımızda otogar yenilecek görseli var. O görselden bir fikir edilinebilir ama yapıldığı zaman Türkiye’nin en güzel en modern otogarlarından biri olacak. Yap işlet devret modeliyle yapılacak. Hatta belki şu anki işletmeciyle de bu yapılabilir” ifadelerini kullandı.GERÇEK HEDEFLER KOYARAK BAŞTAN YAPTIKİklim konusundaki projelerini sorulması üzerine Tugay, “İklim konusunda bilgisi olmayanların belediye başkanı hatta siyaset yapmaması gerekir. Belediye başkanlığı yapmadan öncede bu konuda bir endişem vardı. Başkan olduktan sonra anladım ki ülkemizde iklim krizi konusunda elle tutulur bir şey yapılmıyor. Bu konuyu sahiplenmeye ve aktif olmaya karar verdi. İlk yaptığımız şey sürdürülebilir ve iklim eylem planı yapmak oldu. Yapılmış bir plan vardı ama yeterli değildi. Gerçek hedefler koyarak baştan yaptık. Hazırlanması 1,5 sene sürdü. Güneş enerjisi konusunda birinci belediye olduk. Enerji verimliliği çalışmalarımız oldu. Kentin yeşil dokusunu arttırmak için yüz bin civarında ağaç diktik. Yeşil kuşak çalışması da yaptık. Bunları yaparken kentsel ısı adası haritamız vardı. Bunun için çalışan arkadaşımız oldu. Karşıyaka’nın nasıl sıcaklığa sahip olduğunu gördük ve ağaçlandırmayı ona göre yaptık. Yaptığımız her çalışmanın iklimle bağlantısı oldu. Atık yönetimi ile ilgili pek çok çalışmamız oldu. Şimdi bunları İzmir ölçeğinde yapmak için aday oldum. Halkın bu konuda bilinçlendirilmesi lazım her yaştan insanımızım iklim krizi konusunda bilinçli olması gerekiyor. Benim en öncellikli olduğum konu enerji tüketimi konusunda herkesin bilinçli olması. Herkesin yaşanacak felaketlere hazır olması ve buna uygun yaşaması gerekiyor. Biz iklim krizine hazır olur önlemlerimiz alırsak bu süreci atlatabiliriz ama bunları yapmazsak burada yaşayamayız. Ben İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olursam önümüzdeki dönem sadece İzmir için değil Türkiye’de bir iklim belediye ağı oluşturacağım” dedi.SİVİL TOPLUMU AKTİF BİR ŞEKİLDE DESTEKLEYEN BİR BELEDİYE BAŞKANI OLACAĞIMSivil toplum kuruluşlarını aktif şekilde destekleyeceğini söyleyen Tugay, “Kamu yönetiminin, devlet yönetiminin başarılı olabilmesi için mutlaka STK’lar ile özel sektörleri ortak çalışması lazım. Bunu herkes bir kenara not etmeli. Akademisyen ve akademiyi de STK olarak düşünebilirsiniz. Kenti ya da ülkeyi birlikte yönetme anlayışında… Ülkemizde demokrasi var, sandık konuyor. 5 yılda bir seçelim, o yönetsin bizde hayatımıza bakalım olmuyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı bir kişi olacak. Yönetimiyle birlikte çalışacak. Bunların hepsi birer birey. Ama bu şehir 4,5 milyon. Böyle bir alana hakim olabilmeniz ve çözüm yöntemlerini üretirken insanlardan yararlanmamanız büyük hata olur. Bizim bakış açımız katılımcı demokratik yönetimi benimseyecek şekilde değiştirmememiz gerekiyor. Bu şart. Bütün kamu yöneticilerinin ben yüzde 100 oy da alsam bu yine de benimsenmeli. STK’lar insanların belli temalar çerçevesinde örgütlendiği kurumlar. Her birisi aslında bir sorun ya da bir konuyla ilgili olarak iyileştirmeyi sağlamaya çalışıyor. Sosyal amaçlı bir araya gelişler bile toplumda belli şeyleri tedavi etmeyi amaçlayan birliktelikler. Her biri çok değerli. Her birsiyle doğrudan bağlantı içinde olmamız gerekiyor. Bunun için bir birim olmalı ve düzenli olarak iletimi sağlayan sekretarya olması gerekir. Ben bunu Karşıyaka’dayken yaptım, en derli toplu STK yerleşkesinden birini açtık. Hem ortak kullanım alanları herkese açık hem de daha öncelikli olduğunu belirlediğimiz heyetteki seçimle bazı STK’ları orada ofis kullanıyorlar. Çok başarılı olduğunu düşünüyorum ve bunu bütün İzmir’e STK yerleşkesi yaparak yayması düşünüyorum. İzmir güçlü bir kent bu açıdan. Biz destekledikçe daha fala etkili olacaklar. Sivil toplumu aktif bir şekilde destekleyen bir belediye başkanı olacağım” diye konuştu.BUNU KORUYACAK ÇALIŞMALARI YAPMASINIZ O MİRAS YIPRANIRİzmir’in tarihi dokusunun korunmasıyla ile ilgili yapacağı projelerin sorulması üzerine Tugay, “Belediyelerin pek çok görevi var. Temizlik alt yapış yollar üst yapı, yeşil alan, kentin genel olarak ulaşımı trafiği, çevre sorunları… Ama derler ya hani şehri emini olmak derlemişi şehrin emanetlerini alan kişi anlamına geliyor. Şehrin en önemli kültürel mirası. Bunu koruyacak çalışmaları yapmasınız o miras yıpranır. Bir bölümü kentin kültürel birikimidir. Kentin iradesidir. İzmir de3 bu konuda çok güçlü. Fiziksel alanlarda var. Onun da korunması gerekiyor. 8500 yıllık bir şehir İzmir. Çok daha eskiden bugüne gelen şeyler var. Halihazırda yürüyen işler var. Kemeraltı, Basmane, Agora, Kadifekale hattının korunması gereken miras var ve yürüyen çalışmalar var. Gençler içinde yeni mekânların Kemaraltı’nda açılacağı kültürel miras koruma ve yenileme çalışması var. Hayal ettiğim zaman heyecanlanıyorum; Kadifekale’nin eteğinde antik tiyatro var, gün yüzüne çıkmayı bekleyen. Geçmişte maalesef özensiz davranılmış. Bizler bu dönemde çok daha fazla dikkatli olacak ve çaba içerisinde olacağız” şeklinde konuştu.GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI KURMAYI DÜŞÜNÜYORUMİlk defa açıkladığı ‘gayrimenkul yatırım ortaklığı’ projesinden bahseden Tugay, “İzmir’deki konut fiyatlarının kiralarının yükselmesini sosyal sorun olarak gördüğüm için belediye eliyle pek çok sosyal konut yapıldığı için İzmir’in geleneksek olarak uygulaması var. Bu dönemde böyle bir hedef koyum ve nasıl gerçekleştirilebileceği ile iğli hazırlığımız yaptık. Birkaç tane farklı alternatif var. Belediyeye ait alanda toplu konut çalışması planlayacağız. Bir tür kooperatif gibi bu çalışmayı katılmaya davet edeceğiz. Plan proje yapıldıktan sonra ki o bölgeyi de seçme özgürlüğümüz var. Planlarda nerenin konut alanı olarak kullanılacağı belli. Alt yapı çalışması yapıyorsunuz. Proje çerçevesinde inşaatlar başlıyor. Arsamızı ücretsiz verdik. Kimseden para almadık. Üzerine yapılan binalar çok yüksek maliyetlere sahip değil. Maliyetlerin yüksek olmasının nedeni müteahhitlik hizmetinden kaynaklanıyor. Bunu belediye yaparsa maliyet düşmüş oluyor. En yüksek bedel arsa bedeli. Arsa ücreti olunca ciddi avantaj elde etmiş oluyorsunuz. Belediyenin kendi kaynakları oluşturulabilir, fonlar sağlayabiliriz. Türkiye için yeni olan bir fikrimiz var. Finans kuruluşlarıyla ve bankalarla görüştük. Bir gayrimenkul yatırım ortaklığı kurmayı düşünüyorum. İzmir ilk defa bunu duyuyor. İlk defa burada açıklıyorum. Bu ortaklığın fonunu borsaya açarak çok ciddi bir kaynak elde edebiliyoruz. Öyle bir düşüncemiz var. Kendini çeviren bir sistem yapacağız. Geri ödeme yapacak vatandaşlarımız ama mesele 20 yılda ödeyecekler. Kira öder gibi olacak. Bunlar geçmişte İzmir’de başarıldı. Bunun yapılmamı için hiçbir neden yok. Kararlı olmak ve insanlarımıza güven vermek yeterli” dedi.TUGAY, KENDİSİNE ÖRNEK ALDIĞI SİYASETÇİLERİ AÇIKLADIKendisine örnek aldığı siyasetçilerin sorulmasına cevap veren Tugay, “Behçet Uz benim için önemli. İzmir’in planlaması onun döneminde yapılmış. İyi bir şey planlama yapmışlar. Keşke ona sadık kalınsaydı ama sonradan işte bu sahildeki yapılaşma dahil olmak üzere bir sürü konuda yanlış yapılmış. Gecekondulaşma olmuş, onlara göz yumulmuş. Onları doğru bulmuyoruz ve o dönemde talihsiz buluyorum. Yüksel Çakmur'u çok koruyan biraz kararlı tutumuyla beğeniyorum Ahmet Piriştina'yı halka yakın olması, gerçekten çok pratik, paylaşımlı bir çalışma yöntemi olduğu için çok beğeniyorum. Aziz Kocaoğlu'nu da kırsal bölgede özellikle kalkınmayı çok gözettiği için, o alanda çok ciddi çalışmalar yaptığı için çok beğeniyorum. Onları bu yönden örnek alıyorum diyebiliriz” ifadelerini kullandı.BU PROJELER KÖRFEZİN HIZLI BİR ŞEKİLDE TEMİZLENMESİNİ SAĞLAYACAKKörfez’in temizlenmesi için gereken çalışmaları aktaran Tugay, “Körfeze hangi noktalardan kirlendiğini bulup ki belli aslında. Dereler ve kirli su deşarjları var. Bunları durdurmak zorundayız. Derelerden gelen kirliliğin durması için geri noktalarda bentler yaparak körfeze ulaşmadan bu kirliliği kesmek gerekiyor. Yeni kir gelişini engelledikten sonra körfezinden kendisini temizlemesine teşvik edeceğiz. Bir sirkülasyon kanalı açılacak. Deniz dibinde açılacak belli bir derinliği sahip olan kanal akıntıyı arttırıyor ve temizlenmesini sağlayacak. Bu projeler körfezin hızlı bir şekilde temizlenmesini sağlayacak. Bu sanıldığı kadar zor değil. Bunu yapacağımıza çok eminim ve kolay görüyorum. Ne yapacağımı net görüyorum çünkü” diye konuştu.ARABALI VAPURUN BAŞKA NOKTALARDA TAŞIMA YAPILABİLMESİNİ DÜŞÜNÜYORUMTüp geçit projesine ihtiyaç olmadığını ve yüksek bir maliyete sahip olduğunu söyleyen Tugay, “Tüp geçit projesi yatırım açısından fizibilite bir çözüm değil. Trafiği rahatlatacak bir proje değil. Arabalı vapurla geçen arabalar tüp geçitten geçtiklerinde yine aynı oranda geçmiş olacaklar. Geçişle ilgili çok fazla ihtiyaç yok. 1,5 milyar dolar maliyete sahip proje inanılmaz büyük bir bütçe. İzmir Büyükşehir Belediye bütçesinin neredeyse tamamı. Bunu yaptığınızda ki belediye değil bakanlık yapabilir. Harcadığınız paranın karşılığında geri dönüş almamız imkansız. Devlet şu anda böyle projeleri yap işlet devret modeliyle yapıyor. Daha önce bununla ilgili bir ihaleye çıkalım diye denediler ama giren olmadı. Kesinlikle fizibilite değil. Oraya bir araç 800 lira vermesi lazım ki bu yapılabilsin. O parayı da kimse ödemez. Onun yerine arabalı vapura verip karşıya geçer. Arabalı vapurun başka noktalarda taşıma yapılabilmesini düşünüyorum. Mesela İzmir Yüksek Teknolojinin oralara da taşıma yapabileceğini düşünüyorum. Öyle çok daha fazla rahatlama olacak. Yoğunluğu azaltacak. Bu daha cazip olacak” dedi.Çiğdem Canpolat
Siyaset
17 Mart 2024 - 17:32
Güncelleme: 17 Mart 2024 - 17:47
Tugay 'konut' projesini açıkladı: Kendi kendini çeviren bir sistem!
Sosyal konut anlamında hayata geçirmeyi planladığı projesini anlatan Tugay, “Türkiye için yeni olan bir fikrimiz var. Finans kuruluşlarıyla ve bankalarla görüştük. Bir gayrimenkul yatırım ortaklığı kurmayı düşünüyorum.Bu ortaklığın fonunu borsaya açarak çok ciddi bir kaynak elde edebiliyoruz. Kendi kendini çeviren bir sistem yapacağız. Geri ödeme yapacak vatandaşlarımız ama mesele 20 yılda ödeyecekler. Bunlar geçmişte geçmişte İzmir’de başarıldı. Bunun yapılmamı için hiçbir neden yok” dedi.
Siyaset
17 Mart 2024 - 17:32
Güncelleme: 17 Mart 2024 - 17:47